Fidan: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin varlığından dolayı Ada’da şu anda barış hakim ve her iki toplum da huzur içerisinde yaşıyor

0
92

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Kıbrıs’ta barışı koruma faaliyetimize devam edeceğiz.” dedi.

Bakan Fidan, Türkiye’nin Suriye ve Irak ile ilişkileri, Kıbrıs, İsrail’in Gazze’ye saldırıları ve ateşkes müzakereleri ile Orta Doğu’daki gelişmelere dair Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli Sky News Arabia televizyon kanalına mülakat verdi.

Fidan, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki askeri varlığıyla ilgili bir soru üzerine şunları dile getirdi:

“Kıbrıs meselesi uzun bir mesele biliyorsunuz. Orada 1960’dan itibaren özellikle 63-74 arasında, oradaki Türk toplumuna EOKA çeteleri tarafından büyük zulümler yapıldı. Kıbrıslı Türkleri orada yerlerinden etmeye kalkıştılar.

1974’te Kıbrıs Barış Harekatı yapıldı. 20 Temmuz 1974’ten bugüne kadar Ada’da barış hakim ve o tarihten bu yana kimse ölmedi. Bu çok kıymetli bir şey. Yani Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ada’daki varlığından dolayı Ada’da şu anda barış hakim ve her iki toplum da huzur içerisinde yaşıyor.

Bizim Ada’da zaten askerlerimiz var. Bu bilinen bir gerçek. Orada binlerce askerimiz var. Çeşitli kabiliyetlerimiz orada, gemilerimiz de orada. Biz orada barışı koruma faaliyetimize devam edeceğiz.”

– Filistin

Filistin-İsrail barış müzakerelerinde anlaşmaya varılamamasıyla ilgili olarak Fidan, “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’nun, başka bir ajandası var. Filistin’de ateşkes, Netanyahu’nun politik amaçlarıyla örtüşmüyor. Gerek Amerikalılar, gerek Batılılar da bu konuda hemfikirler.” diye konuştu.

Fidan ayrıca, “İki devletli çözümü şimdi hayata geçirmezsek, ileride bir dördüncü Gazze savaşı çıkacaktır. Sürekli savaşlarla uğraşacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

Dışişleri Bakanı, “İki devletli çözüm konusunda anlaşma olursa, Türkiye olarak önerdiğimiz garantörlük mekanizmasının parçası olabiliriz.” ifadesini kullandı.

– “Suriye ile belli noktalarda gerekli adımları atmak istiyoruz”

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’yle yakınlaşma hususunda bazı çağrıları olmuştu. Başkan (Beşşar) Esed buna olumlu yaklaştı fakat bazı şartlar koymuştu. Daha sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir açıklaması olmuştu. Türkiye’nin Suriye ile yakınlaşma konusunda nihai duruşu nedir?” sorusunu Fidan şu şekilde yanıtladı:

“Biz bütün bölgedeki kardeş ve dost ülkelerle normalleştiğimiz gibi Suriye’yle de belli noktalarda gerekli adımları atmak istiyoruz. Cumhurbaşkanı’mız bu konudaki politikamızı, en üst düzeyde zaten ilan etti. Nedir o? Biz aramızdaki mevcut sorunları çözmek için, Cumhurbaşkanlığı dahil her türlü diyaloğu her türlü seviyede başlatmaya hazırız. Bu çok kıymetli ve önemli bir çağrıdır. Çünkü sorunları çözmek için bir araya gelmeye ve konuşmaya ihtiyaç var.”

2017’den itibaren çeşitli kanallarla yürütülen görüşmeler ve çoklu ortamlarda yapılan tartışmalar olduğuna ve bunların faydasını gördükleri anlar olduğuna işaret eden Fidan, “Mesela bakın, son 6-7 yıldır Suriye’de, Suriye muhalefeti ile rejim arasında bir çatışma yaşanmıyor. Bu birincisi. İkincisi, halihazırda Suriye’den bölge ülkelerine ve dünyaya daha fazla mülteci gitmiyor. Suriye rejimi, savaşın olmadığı bu süreç içerisinde, altyapı sorunlarını, ekonomi sorunlarını gidermek için, bazı siyasi sorunlarını gidermek için fırsat buldu.” dedi.

Fidan, “bu geçici durumu” daha kalıcı bir hale dönüştürmeleri gerektiğini dile getirerek, “Biliyorsunuz Suriye’den, hayatlarından endişe ettikleri için bölge ülkelerine gitmek zorunda kalmış milyonlarca insan var. Ürdün’e gittiler, Lübnan’a gittiler, Körfez ülkelerine gittiler, 1 milyon Avrupa’ya gitti, birkaç milyonu Türkiye’ye geldi. Yani Suriyelilerin yarıdan fazlası şu anda ülke dışında yaşıyor. Bu insanlar güvenli şekilde ülkelerine dönebilmeli.” ifadelerini kullandı.

Terör örgütü PKK’nın yurt dışındaki faaliyetlerine ilişkin konuşan Fidan, “Çünkü bu örgüt oradan çaldığı bu servet sayesinde hem Suriye halkına karşı hem Türk devletine karşı bir savaş içerisinde.” diye konuştu.

– Arap ülkeleriyle ilişkiler

Mısır-Türkiye ilişkilerine dair Fidan, “Benim ağustos ayı başında inşallah Kahire’ye bir ziyaretim olacak. Sayın (Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah) Sisi’yi de inşallah Ankara’da ağırlayacağız.” diye konuştu.

Fidan Türkiye’nin Arap ülkeleriyle ilişkileri hakkındaki bir soruya, “Arap kardeşlerimizle ilişkilerimiz elhamdülillah gerçekten mükemmel bir düzeye ulaşıyor. İhtilafların olması normaldir. Ama olgun devletlerin bunları belli bir stratejik çerçeve içerisinde olgun bir şekilde yönetmesi gerekiyor.” yanıtını verdi.

– “Karadeniz’in güvenliği Türkiye için önemli”

Sky News Arabia muhabiri, Fidan’a Türkiye’nin Kiev ve Moskova ile ilişkilerinde nasıl bir denge yürüttüğünü sordu.

Fidan, “Ukrayna’da devam eden savaşın sona erdirilmesi için Cumhurbaşkanı’mızın baştan beri ortaya koyduğu bir perspektif var, bir vizyon var. İlk başta bu vizyonu savaşan taraflar pek paylaşmadı. Ama şimdi geldiğimiz noktada, büyük bir memnuniyetle görüyoruz ki, bir diyaloğun, bir ateşkes görüşmesinin başlaması gerektiği konusunda artık herkes hemfikir. Biz Türkiye olarak bu konuda elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız.” dedi.

Ateşkes konusunda ellerinden geleni yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini bildiren Fidan, Karadeniz’in güvenliğinin Türkiye için önemli olduğunu ifade etti.

Ukrayna’daki insani dramın da inanılmaz oranda büyük olduğuna vurgu yapan Fidan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Gerçekten yüz binlerce insanın öldüğü, büyük bir ülkenin altyapısının ve üstyapısının yok edildiği bir manzarayla karşı karşıyayız. Artık bu yıkıma, bu ölüme bir dur demek gerekiyor. Uluslararası toplumun da artık burada bir inisiyatif kullanması gerekiyor. Türkiye ne yapıyor? Birincisi, bunu sürekli hatırlatıyor; Cumhurbaşkanı’mızın ağzından, benim ağzımdan. İkincisi, bunu mümkün kılmak için, kolaylaştırmak için pratikte ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyoruz.”

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here