Maliye Bakanı Özdemir Berova, 62. madde çerçevesinde yapılan konuşmaları eleştirerek, her hafta bu madde kullanılarak, kamuoyuna bir mesaj verilmeye çalışıldığını dile getirdi.
Maddenin içeriğinin başka yönlere çekildiğini söyleyen Berova, CTP Genel Başkanı Turfan Erhürman’ın bu çerçevede bugün yaptığı konuşmalarda 4-5 konuya değinerek, hükümete suçlamalarda bulunmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti.
Özdemir Berova, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Meclis Üç Tüzüğü’nün 62. Maddesini okuyarak, değerlendirmelerde bulundu.
Bugün itibariyle hükümetin insanların alım güçlerinin daha iyi oluşabilmesi adına her türlü gayretin içinde olduğunu dile getiren Berova, hükümetin büyük gayret göstererek çalışmalar yaptığını söyledi.
Enflasyona bağlı bir takım artışların yapılmasının normal olduğunu ancak fırsatçıların olmasının doğru olmadığına değinen Berova, ticaret, sanayi ve üreticilerle sürekli bir arada olduklarını belirtti. Berova, fırsatçıların önünde durma kararlılıklarının devam edeceğini kaydetti.
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği ile de görüşeceğini dile getiren Berova, sigorta reçetesinin sadece serbest hekimlerce değil, kamu hastanelerinde de yazılabildiği duruma gelindiği bilgisini verdi.
Maliye Bakanı Berova, yeniden eleştirilere değinerek, “yönetemeyen zihniyet” tanımlasını reddettiğini belirtti.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman yerinden söz alarak, hükümetin iki kez üst üste çıkardığı tüzük çalışmasıyla ilgili bilgi istedi.
Maliye Bakanı Berova ise ilgili bakanın konuyla ilgili cevap vereceğini kaydetti.
Berova ve Erhürman arasında kısa süreliğine karşılık atışma yaşanmasının ardından, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman yeniden söz alarak kürsüye çıktı.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, 62. Madde konuşmalarında Başbakanın içerde olması ve cevapların da onun tarafından verilmesi gerektiğini söyledi.
Bugüne kadar bunu talep etmediklerini ancak tüm hassasiyetlerine rağmen artık bu talepte bulunacağını dile getiren Erhürman, “Bundan sonra kimse hiçbir şeyi istismar etmeyecek ve usul ne ise herkesin buna uyuması gerekecek” dedi.
Bakanlar Kurulu kararlarında tüm bakanların imzasının olduğunu dile getiren Erhürman, karar altında imzası olanların açıklama yapmaması halinde artık kürsüye çıkmaması gerektiğini belirtti.
CTP Milletvekili Erkut Şahali de konuşmasında 62. Madde ile ilgili eleştirilere değinerek, prosedürü anlattı.
2023 yılına ait 3 tane sözlü soru olduğunu ve 21 tane de sözlü soruya dönüştürülen yazılı soru bulunduğuna dikkat çeken Şahali, bunlara halen cevap verilmediğini kaydetti ve “Biz sizden nerden bilgi alacağız?” sorusunu sordu.
Yapılan konuşmaların laf ola konuşmalar olmadığını dile getiren Şahali, canlı yayının muhalefet için değil, iktidar için olduğunu söyledi ve bu sorulan sorulara yanıt verilmesi gerektiğini kaydetti.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu da söz alarak, önemli olanın halkın bilgi alma hakkı olduğunu söyledi.
Güncel konuşmalarda muhalefette sıkıntı yaşandığını dile getiren Amcaoğlu, muhalefetin de hassasiyet gösterip gündem dışı konuların daha net belirtilmesi gerektiğini belirtti. Amcaoğlu, konu başlıklarının belirtilmesi halinde ilgili bakanların da konuşmaları takip edip, hazırlanarak meclise geldiğini söyledi.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman yeniden kürsüye çıkarak, 62. Madde konusuna yeniden değindi ve tüzüğün ilgili maddelerini okudu ve kendisinin 62. Madde çerçevesinde yaptığı konuşmaya kimin cevap verip verdiğini sordu.
Erhürman, artık iç tüzüğün bire bir uygulanmasını ve istismar edilmemesinin beklendiğini kaydetti.
Konuşmaların ardından, sırasıyla “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Alınan Ticaret Markaları (Değişiklik) Yasa Tasarısı” ve “Kamu Çalışanlarının Aylık (Maaş-Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi (Değişiklik) Yasa Önerisi”nin üçüncü görüşmesi yapıldı ve oy birliğiyle kabul edildi.
Genel kurulda daha sonra güncel konuşmalara geçildi ve ilk sözü CTP Milletvekili Fide Kürşat aldı.
-Kürşat
CTP Milletvekili Fide Kürşat “Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi kurumunda neler oluyor?” konulu güncel konuşmasında, Süt Kurumu’nun hükümet tarafından batırılmaya çalışıldığını savunarak, Süt Kurumu’nun yapısı ve görevlerine değindi.
Çiğ sütün üreticilere kayıtsız gittiğini dile getiren Kürşat, bu konunun çok ciddi olduğunu ve sütün taşınmasında halk sağlığı açısından çok hassas olduğunu kaydetti.
Kaçak imalathanelere ulaşan sütlerin çok tehlikeli olduğunu dile getiren Kürşat, Veteriner Dairesi’ndeki hayvan kayıtlarına bakılarak her üreticinin verebileceği sütün kontrol edilebileceğini ve gerekenin de yapılması gerektiğini belirtti.
Kendisinin görevde olduğu dönemde online süt takip otomasyon programının hazır hale getirildiğini dile getiren Kürşat, tüm sistemin hazır olmasına rağmen yaklaşık 5 yıldan beri bu sisteme henüz geçilemediğini söyledi ve Süt Kurumu’nun artık çağ dışı yöntemlerden vazgeçip, bu sistemi uygulaması gerektiğini söyledi.
Kurumda yönetim zafiyeti olduğunu savunan Kürşat, kurumun web sitesinin 2019 yılında kaldığını ve gerekli bilgilendirmelerin yapılmadığını kaydetti.
Satılan sütlerin ne kadarının teminat altında olduğunu soran Kürşat, kurumun yüzde 10’luk payının nasıl dağıtıldığını ve siyasetin neresinde olduğunu sordu.
Süt Kurumu’nun artık kendi kendini idare edemeyecek bir duruma geldiğini savunan Kürşat, üreticilerin artık süt bedellerini ne gün alacakları konusunda ciddi endişeler yaşadıklarını kaydetti.
Süt Kurumu’nda 27 kadrolu personel bulunduğunu dile getiren Kürşat, kuruma son dönemlerde partizanca istihdam yapılmaya çalışıldığını söyleyerek, bu yılki bütçe içerisinde düzenlemeye giderek tüm personeli kıdemli ve yönetici pozisyonuna oturulmaya çalışıldığını kaydetti.
Kurumun böyle bir yapıda kapasitesi olmadığını söyleyen Kürşat, bu konuda ilgili bakanı uyardı.
-Çavuş
Eleştirileri yanıtlayan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, bu kurumlara kendisinin bedel ödediğini söyleyerek, bu suçlamaları kabul etmediğini belirtti.
Tüm eleştirileri alabileceğini fakat yapmadıklarını burada ifade etmenin kendisini üzdüğünü dile getiren Çavuş, her yaptıkları işlerde vekilleri bilgilendirdiğini söyledi.
Kendilerinin seçilmiş 24 vekil olduğunu ve hükümet kurduğunu dile getiren Çavuş, uyarıları ve geçmiş tecrübeleri dikkate aldıklarını fakat doğru olmayan konuşmaların yapılmaması gerektiğini belirtti.
Küçükbaşta sütü kayıt altına almak için sistem kurmaya çalıştıklarını dile getiren Çavuş, ne şahsının, ne de hükümetinin “yağma hasanın böreğine” ihtiyacı olmadığını söyledi.
Süt Kurumu’nda teminatların güncellenmesi talimatı verdiklerini dile getiren Çavuş, personelin intibaklarının yapılması konusunda çalışma yapıldığını söyleyerek, emekçinin hakkını yememek için yapılan bir taslak olduğunu kaydetti.
Kurumun günün koşullarına göre güncellenmesi gerektiğini düşündüklerini söyleyen Çavuş, süt ödemelerinin düzenli olarak yapıldığını söyledi.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Çavuş, yapılanlar üzerinden kendilerini eleştirebileceklerini ancak siyaset üzerinden eleştiri yapılmasına anlam veremediklerini kaydetti. Bakan olarak ülkenin kaynaklarını kullanmadıklarını dile getiren Çavuş, siyasetin üretimde ve emekçide olmadığını belirtti.
Ülkedeki kooperatifçiliği önemsediklerini ve yanlış yapma gibi bir durumları da olmadığını kaydetti.
CTP Milletvekili Fide Kürşat yeniden söz alarak, büyükbaş hayvan sütünün çiftliklerden alındığını çok iyi bildiğini kaydetti.
Gerekli kayıtlar üzerinden sütün tespit edilebileceğini yineleyen Kürşat, alfatoksin riskinin küçükbaşta değil de büyükbaş sütünde olduğunu belirtti.
Kurumda yapılmak istenen kadro şemalarını kendisinin gördüğünü ve yapılmaya çalışılandan bakanın da haberi olduğunu söyleyen Kürşat, konunun takipçisi olacaklarını kaydetti.
TAK