Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panayotopulos, 6 Şubat’ta Türkiye’de meydana gelen depremin ardından Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yaşanan yakınlaşmanın değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Ta Nea gazetesine konuşan Panayotopulos, salı günü Türkiye’ye yaptığı ziyaret için “Mükemmel bir misafirperverlik, aile ortamı, pozitif bir samimiyet” tanımlarını kullandı.
Panayotopulos, Türkiye’de bir araya geldiği Savunma Bakanı Hulusi Akar ile ikili ilişkilerde atmosferin iyileştirilmesi için görüşmelerde bulunduğunu belirtti.
Salı günkü ziyaretin, bir Yunan savunma bakanının 20 yıl sonra Türkiye’ye yaptığı ilk ziyaret olduğuna dikkati çeken Panayotopulos, görüşme masasında tansiyonun düşürülmesi gerekliliği, tatbikatların önceden belirlenmiş uluslararası tatbikatlar dışında sınırlandırılması, 15 Haziran-15 Eylül döneminde Ege’nin uluslararası suları ve hava sahasında tatbikatlardan kaçınılmasını öngören moratoryum süresinin bir ay uzatılması gibi konuların ele alındığını kaydetti.
Panayotopulos, iklim değişikliği, yangınlar, depremler gibi sorunlarla mücadelede de iki ülke arasında işbirliğinin artırılabileceğine dikkati çekti.
Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin, ikili ilişkiler açısından bir “fırsat penceresi” doğurduğunu belirten Panayotopulos, “Bu fırsatı değerlendirmemiz gerek.” diye konuştu.
Panayotopulos, her iki tarafın da diyalogdan yana olduğuna vurgu yaptı.
Yunan Savunma Bakanı, Akar’ın davetlisi olarak salı günü Hatay’a ziyarette bulunmuştu.
İki Bakan, deprem bölgesinde yaptıkları incelemenin ardından baş başa da görüşmüştü.
Türkiye’de depremden etkilenenlere destek olabilmek ve onlarla dayanışma içerisinde olduklarını göstermek için ellerinden geleni yaptıklarının altını çizen Panayotopulos, bu “dayanışma ruhu” çerçevesinde Bakan Akar’ın ziyaret önerisini kabul ettiğini ve Hatay’a bu ziyareti gerçekleştirdiğini dile getirmişti.
Panayotopulos, ziyaret vesilesiyle sembolik bir mesaj da vermek istediğini kaydederek şöyle konuşmuştu:
“Benzer trajediler, bize doğal afetler esasında ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların, problemlerin ne kadar da küçük boyutlarda olduğunu gösteriyor. Başka bir açıdan da baktığımızda bu trajedilerin ve afetlerin aslında gerginliklerin azaltılması anlamında da bir katalizör rolü oynama niteliğinde olduğunu görüyoruz.”