Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugün, İngiltere ve Kanada Yüksek Komiserlerin; yeni Kıbrıs Rum liderinin seçilmesinin ardından Kıbrıs konusunda “yeni bir hareketlenme olasılığı” konusunda fikir alışverişinde bulunmak üzere kendisini ziyaret ettiklerini belirterek, Kıbrıs Türk tarafı olarak her türlü iyi niyetli yaklaşıma hazır olduklarını ancak bu iyi niyetli yaklaşımın; Kıbrıs Türk tarafının “egemen eşitliğe ve eşit uluslararası statüye” dayanan yeni politikasına saygı duymaktan geçtiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, yeni Rum lider Nikos Hristodulidis’in Kıbrıs konusunda “esasında farklı bir şey söylemediğini” belirterek, “Yeni bir ufuk görmüyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, hem İngiliz Yüksek Komiseri Irfan Siddiq hem de Kanada Yüksek Komiseri Karine Asselin ile yaptığı ayrı ayrı görüşmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
– “Ben yeni bir ufuk görmüyorum…”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugün, ilk olarak Kanada Yüksek Komiseri ve ardından da İngiliz Yüksek Komiseri ile görüşmelerde bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Şu anda, yeni Rum liderinin seçilmesi ve Türkiye’deki seçimler derken, ‘Kıbrıs konusunda bir hareketlenme olabilir mi’ şeklinde birtakım yeni arayışlar içerisinde olduklarını görüyorum. Sürekli olarak arabuluculuk, ne yapılabilinir, Kıbrıs konusunda nasıl bir gelişme olabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunuyorlar. Bizim pozisyonumuz açık ve nettir: Biz, yeni bir siyaset sürdürmekteyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu siyasete tam desteği vardır.”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçmişteki müzakere süreçlerinde, Kıbrıs Türk tarafının iyi niyetli bir tutum sergilediğini ancak Rum tarafının “her zaman oyunu bozan, masayı deviren” taraf olduğunu belirterek, “Yeni Rum liderinin açıklamalarına baktığınızda esasında farklı bir şey söylemiyor: Adanın birleştirilmesinden, adanın tamamının AB’ye girmesinden, Türkiye’nin garantörlüğüne son verilmesi ve Türk askerinin adadan çekilmesinden bahsediyor… Dolayısıyla, tüm bunları değerlendirdiğimizde ben yeni bir ufuk görmüyorum.”
-“Yeni Rum liderin BM Genel Sekreteri ile bir kısa görüşme yaptığını söylüyorlar. Neticede orada bir görüşme oldu”
Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasında devamla şunları söyledi:
“Rum tarafının pozisyonu şu anda AB’yi bu süreç içine nasıl daha fazla çekebiliriz noktasında… Şu anda, yeni Rum lider Brüksel’de görüşmelerini sürdürüyor. AB liderleri ile görüştükten sonra BM Genel Sekreteri ile yemek sonrası bir kısa görüşme yaptığını söylüyorlar ve neticede orada bir görüşme oldu.”
-“AB’ye müzakere masasında yer yoktur”
Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının AB’yi Kıbrıs konusunun çözüm sürecine “taraf yapma” siyaseti yürüttüğünü belirterek, şöyle konuştu:
“Cenevre’den beridir, iki yıl önce yine böyle baskılar vardı… Eğer Kıbrıs’ta bir müzakere masası kurulacaksa biz, ısrarla, ortak bir zeminin oluşması ve egemen eşitliğimizin kabul edilmesiyle birlikte resmi müzakere sürecine geçilebileceğini söylüyoruz ve o masada Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar, garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve tabii ki iyi niyet misyonunu çerçevesinde BM… AB’ye böyle bir masada yer yoktur, çünkü AB taraftır. AB’de hem Yunanistan hem de Kıbrıs Cumhuriyeti olarak Kıbrıs Rum Yönetimi vardır. Buna rağmen, ısrarla AB’yi bu işin içine nasıl çekeriz, AB’nin gücü ile nasıl baskı yaparız, Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl bu AB yaklaşımları ile işin içine çekeriz ve Türkiye Cumhuriyeti de, bu konuda bir açılım yapar ve AB’de masaya gelir… Dolayısıyla tamamen Kıbrıslı Türklerin aleyhine, bizleri mağdur etme, egemenliğimizin, tüm bu ortaya koyduğumuz iradenin sıfırlanması ve bizleri birleşik bir Kıbrıs içinde uzun vadede yok etme politikasını sürdürdüklerini açık ve net görüyorum.”
Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizim şu anda pozisyonumuzda herhangi bir değişiklik yoktur, yeni Rum liderinin seçilmesiyle birlikte söyledikleri kendilerini bağlar. Elbette, biz her türlü iyi niyetli yaklaşıma ve bunu tartışmaya hazırız ancak bu iyi niyetli yaklaşım Kıbrıs Türklerinin haklarını ve siyasi iradesini ortaya koyduğu yeni sürece saygı duymaktan geçer. O da nedir? Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü ve ona göre yeni bir müzakere süreci… Bunları muhataplarımıza anlatmaya devam edeceğiz” dedi.