Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Yunanistan’ın adaları silahlandırmasını değerlendirdi. Töre, Yunanlıların ateşle oynadığını belirterek “Doğu Akdeniz’deki bizim haklarımız neyse, Ege Denizi’nde haklarımız neyse sonuna kadar bunları koruyacağız” dedi.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı Büyükköy beldesinde organize edilen, “Külünkoğlu Ailesi Dayanışma Etkinliği”ne katıldı.
Töre, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın her zaman şımarık bir tutum içerisinde olduğunu söyledi.
Yunanistan’ın arkasına Avrupa, Amerika ve Rusya gibi güçleri alarak hareket ettiğini vurgulayan Töre, “Ege Denizi’nde, Doğu Akdeniz’de de bizim milli hak ve menfaatlerimiz vardır. Türkiye bölgenin en güçlü ülkesidir. Doğu Akdeniz’de en büyük kıyı şeridine sahiptir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de oradadır. Dolayısıyla Yunanlılar ateşle oynamaktadır. Bu sevdalarından vazgeçsinler.” diye konuştu.
Töre, Türkiye’nin İstiklal Savaşındaki başarısına işaret ederek, “Niyet etmesinler. Onlara ne İstanbul’u, ne Batı Trakya’yı, ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni veririz. Biz milli davamıza sahip çıkıyoruz. Öznemiz milletimiz ve Türk milletidir. Türk milletinin hak ve menfaatleri ne gerektirirse kararlılıkla bunları anavatan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ile birlikte savunmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs Türk halkının Akdeniz’deki doğal gaz çalışmalarından çok memnun olduğuna dikkati çeken Töre, Kıbrıs Türk Halkı’nın denizlerdeki haklarını tek başına korumasının mümkün olmadığını söyledi.
“Bizim denizlerdeki haklarımızı, Kıbrıs Türk halkı olarak tek başına korumamız mümkün değildir. Zaten Türkiye garantör ülke olmasaydı, Kıbrıs’a müdahale etmemiş olsaydı, Kıbrıs Adası çoktan Girit Adası olacaktı veya on iki adalardan sonra on üçüncü ada olarak Yunanistan’a bağlanacaktı. Doğu Akdeniz Bölgesi Türkiye’ye kapalı olacaktı ama şu anda Türkiye Doğu Akdeniz’de en güçlü ülkedir. Gerek sondaj gemilerimizle, gerekse sismik araştırma gemilerimizle Türkiye çok büyük filo kurmuştur. Yolumuza devam ediyoruz. Doğu Akdeniz’deki bizim haklarımız neyse, Ege Denizi’nde haklarımız neyse sonuna kadar bunları koruyacağız.”
