Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu’ndan Doğu Akdeniz konusuyla ilgili açıklama yapıldı..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Doğu Akdeniz’deki meşru hak ve çıkarlarını koruma noktasındaki duruşunu, büyük bir kararlılıkla sürdürmekte olduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıs Türk tarafının, Adanın etrafında bulunan doğal kaynakların araştırılması, çıkarılması ve işletilmesinde en az Rum tarafı kadar eşit ve meşru haklara sahip olduğu vurgulandı..
Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, “Bilindiği üzere KKTC, Rum tarafının tek yanlı faaliyetlerini durdurmaması üzerine, 21 Eylül 2011 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ile “Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması” imzalamış, hemen akabinde de Ada’nın etrafında belirlediği bloklarda TPAO’ya arama ve çıkarma ruhsatları vermiştir. TPAO ülkemiz adına bu bloklarda bügüne kadar binlerce deniz mili sismik araştırma ve üç sondaj yapmıştır. Umudumuz TPAO’nun bizim için yaptığı bu çalışmalarda en kısa sürede olumlu sonuca ulaşmasıdır” ifadelerine yer verildi…
Rum tarafının tek yanlı faaliyetlerini devam ettirdiği sürece KKTC’de egemen eşitliğinin ve eşit statüsü gereği kendi hidrokarbon faaliyetlerini kararlıklıkla sürdürmeye devam ettireceği de vurgulanan açıklamada, “Bununla birlikte diplomasi yolunu da her zaman açık tutuyoruz” denildi…
Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, “Rum tarafına 2019 yılında yaptığımız hidrokarbon işbirliği önerisi masadadır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da 2020 yılında yaptığı kapsamlı Doğu Akdeniz Konferansı Toplanması önerisine de tam destek veriyoruz. Halböyle iken Rum tarafının bu önerileri yok sayan, hem bizim hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin haklarını gaspetmeye yönelik, tahrikkar ve gerginliği arttıran tek yanlı eylemlerini kınıyoruz. Nitekim Rum tarafının, sözde 10. parselde başlattığı sondaj faaliyetine ve sözde 5. parselde verdiği arama ruhsatlarına ilaveten geçtiğimiz hafta sonu Doğu Akdeniz Boru Hattı Projesini bahane ederek Nautical Geo adlı gemiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kıta sahanlığını ihlale teşebüs ettiği basın haberlerinden öğrenilmiştir. ABD’nin de ahiren desteğini çektiği bu proje hiçbir fizibiletesi olmayan, hem bizi hem Türkiye’yi dışlamaya yönelik siyasi saiklerle ortaya atılmış bir projedir” ifadelerine yer verildi..
Açıklamada, bu vesileyle Rum tarafı, gerginliği arttırıcı eylemlerden vazgeçmeye, aklıselime ve 2019’da yapılan işbirliği önerisini olumlu şekilde değerlendirmeye bir kez daha davet edildi..