Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü kutlamalarına CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i davetine ilişkin, “Kendilerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne birlikte gitme teklifimizi bir kere yaptık. Bizim bu teklifimiz sonrası kendi uçaklarıyla gideceklerini açıkladılar. Biz bu noktada KKTC‘ye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile gideriz.” açıklamasında bulundu.
Erdoğan, “Kıbrıs’a belki bir gün önceden gitme durumumuz olabilir” diyerek, “KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ‘Bir gün önceden gelinse de geceyi burada geçirseler ve sabah saat 09.00 gibi törenleri yapsak’ diye bir teklifle geldi. Biz de ‘Uygundur.’ dedik. Şimdi kendimizi ona göre hazırlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü 24’üncü Devlet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Kazakistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamada bulundu, soruları yanıtladı.
– “Müttefiklerimizin bizi, NATO’nun birliktelik ruhuna aykırı olarak, yalnız bırakmaları üzücüdür”
-“Terörle mücadelede müttefiklerimizin bizi yalnız bırakmaları üzücüdür”
“NATO Genel Sekreteri değişti, Mark Rutte oldu. İkili ilişkilerinizin iyi olduğu biliniyor. Bu ilişki Türkiye’nin NATO içerisindeki sorunlarının aşılması noktasında katkı sağlayacak mı? NATO’nun ikinci adamının bir Türk olacağı konuşuluyordu, bu konuda bir gelişme var mı? Böyle bir isim göreve gelecek mi, gelecekse de Türkiye’nin tercihi kimden yana olur?” sorusu üzerine Erdoğan, Rutte ile bu konuları görüştüklerini söyledi.
“Rutte beni ziyarete geldiğinde kendisine bu beklentimi söyledim. O da doğrusu olumsuz bir yaklaşım içerisine girmedi. Türkiye’ye böyle bir şeyin yakışabileceği mealinde bir yaklaşımı oldu. Görevi tam manasıyla devralmadan önce de Türkiye’ye bir ziyaret yapacağını bana söyledi.” diyen Erdoğan, Mark Rutte’ye memnuniyetini ilettiğini bildirdi.
Eski Genel Sekreter Jens Stoltenberg ile Boğaz seyahati yaptıklarını, Rutte’yi de Boğaz seyahati için davet ettiklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin NATO’dan beklentilerini her fırsatta dile getiriyoruz. İttifakın birliğinin, insicamının güçlendirilmesi, dayanışma ruhunun korunması ve zenginleştirilmesi önemlidir. Özellikle terör başta olmak üzere karşı karşıya kaldığımız küresel konularda NATO ülkelerinin güvenlik ve çıkarlarına hizmet eden bir anlayışla hareket edilmesi gerekir. Türkiye, yıllardır terörle ayrımsız mücadele etmektedir. Bu mücadelede müttefiklerimizin bizi, NATO’nun birliktelik ruhuna aykırı olarak yalnız bırakmaları, hatta terörist yapılanmalara cesaret veren tutum sergilemeleri üzücüdür. Sayın Rutte ile bu konulardaki görüşlerimizi paylaşmaya devam edeceğiz. Sadece Sayın Genel Sekreter ile değil, NATO Zirvesi başta olmak üzere tüm platformlarda müttefiklerimizle karşı karşıya olduğumuz tüm sınamalarda ne düşündüğümüzü, neler önerdiğimizi ve yaptığımızı bir bir anlatacağız.”
– “Batı’da bu işi kaşıyan ülke ve kesimler var”
NATO ve Rusya’dan 3. Dünya Savaşı ile ilgili yapılan açıklamalardan sonra, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanlığından da bu tehlikeye ilişkin açıklamalar olduğu hatırlatılarak, buna yönelik değerlendirmesi sorulan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Ne yazık ki Batıda bu işi kaşıyan ülke ve kesimler var. 3. Dünya Savaşı’na çanak tutan bir yaklaşım içindeler. Malum silah tüccarlarına pazar lazım. Silah tüccarlarının da pazarı Batı. Bu konuyla ilgili olarak da Sayın Putin, barıştan yana olduğunu son açıklamalarında söyledi. Çünkü taraflarda bir yorgunluk olduğu da açıkça ortada. Biz de kendilerine ‘Barışa ne zaman ereceğiz?’ dedik. Onlar ‘Bu işin bir zamanı yok, bütün mesele burada sizler gibi arabulucuların ağırlığını koymasında’ noktasındalar. Biz şimdi ağırlığımızı koymaya gayret ediyoruz. Temennimiz odur ki Rusya-Ukrayna arasında bu savaş artık bir nihayete ersin. Devam ediyoruz, takip ediyoruz. Dışişleri Bakanım Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanım Yaşar Güler bu işin takipçisi durumundalar. Bir an önce temennim odur ki neticeye varalım. Yıllardır dillendirdiğimiz ‘Dünya beşten büyüktür’ ve ‘Daha adil bir dünya mümkün’ tezlerimiz bu olumsuz havayı dağıtmak, büyük savaş riskini ortadan kaldırmak için ortaya koyduğumuz somut çözümlerdir.”
Bu çözümleri uygulamanın hala mümkün olduğunu belirten Erdoğan, “Yapmamız gereken küresel sistemi revize etmek, herkesin ayrımsız uluslararası hukuka uymasını sağlamak, terörizmi topyekün bir anlayışla yok etmek, adaleti ve hakkaniyeti temel alan bir küresel paylaşım sistemini hayata geçirmektir.” diye konuştu.
– “Temennimiz odur ki İsrail tarafından yapılan katliamlar son bulur”
“İsrail ve destekçisi ülkelerin, Kıbrıs Rum kesimini askeri ve lojistik üs olarak kullanması KKTC ve başta Akdeniz’deki haklarımız olmak üzere Türkiye için bir tehdide dönüşmüş müdür? Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümünde buna yönelik bir mesajınız olacak mı?” sorusuna karşılık Erdoğan, İsrail’in Filistin’e saldırılarıyla başlayan süreçte yeni gelişmeler yaşandığını aktardı.
Hamas’ın, ateşkes için ortaya konulan taslağı birkaç değişiklik talebiyle kabul ettiğini hatırlatan Erdoğan, “MOSSAD Başkanı Doha’ya gidecek. ABD Başkanı Biden da konu ile ilgili Netanyahu’yu arayacak. Bu aşamada İsrail’e Batı ülkelerinin hep birlikte baskısı şart. Bu baskılar neticesinde de inanıyorum ki artık bir kesin ateşkese inşallah ulaşılacaktır. Katar Emiri ile yaptığımız görüşmelerde de bu konuları ele aldık. Onlar da değişik kanallardan gerekli baskıyı yapıyorlar. Temennimiz odur ki inşallah şu birkaç gün içerisinde ABD Başkanı Biden’ın da İsrail’i araması neticesinde kesin ateşkese ulaşılır ve böylece son dönemde İsrail tarafından yapılan katliamlar da son bulur.” diye konuştu.
İsrail’in kendi topraklarında yaptığı yığınaklardan netice alamadığını, Kıbrıs Rum kesimine yaptığı yığınaklardan da sonuç alamayacağını belirten Erdoğan, “Ne zaman başladı bu saldırılar? O günden bugüne İsrail hedeflediği neticeye varabildi mi? Varamadı. Bir hafta içerisinde, 15 gün içerisinde işi bitireceklerini söylüyorlardı. Alamadılar neticeyi. Ateşi bölgeye yayacak her türlü adımdan uzak durulmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Kendi uçaklarıyla gideceklerini açıkladılar”
Erdoğan, “Siyasette yumuşama dediğiniz süreçte siz, CHP Genel Başkanını KKTC‘ye birlikte gitmeye davet etmiştiniz? Resmi bir cevap geldi mi? Onu da Cumhurbaşkanlığı uçağına davet eder misiniz? Böyle bir diyalog var mı?” sorusu üzerine, samimi olarak siyasette bir yumuşama sağlanmasını, milletin bu konudaki beklentilerinin karşılanmasını istediklerini söyledi.
Bu konuda samimi bir yaklaşım ortaya koyduklarını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Kendilerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne birlikte gitme teklifimizi bir kere yaptık. Bizim bu teklifimiz sonrası kendi uçaklarıyla gideceklerini açıkladılar. Biz bu noktada KKTC‘ye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile gideriz. Kıbrıs’a belki bir gün önceden gitme durumumuz olabilir. Malum 20 Temmuz’da Kuzey Kıbrıs’ta kavurucu bir sıcak oluyor. Kavurucu sıcakta Kıbrıs’taki kardeşlerimiz de bir yere kadar tahammül edebiliyorlar. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ‘Bir gün önceden gelinse de geceyi burada geçirseler ve sabah saat 09.00 gibi törenleri yapsak’ diye bir teklifle geldi. Biz de ‘Uygundur.’ dedik. Şimdi kendimizi ona göre hazırlıyoruz.”