8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle başkent Lefkoşa’da yürüyüş yapıldı.
8 Mart Organizasyon Komitesi tarafından düzenlenen yürüyüş, Kumsal Park’tan başladı, Kuğulu Park’ta sona erdi. Cumhurbaşkanlığı önünde yürüyüşe ara verilerek, basın açıklaması yapıldı. Yürüyüşün ardından Kuğulu Park’ta konser verildi.
Yürüyüşe, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, eşi Nilden Bektaş Erhürman, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, bazı CTP’li ve bağımsız milletvekilleri, siyasi parti, sendika, örgüt temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Yürüyüşte, “Sömürüye Karşı İnatla, Barışa Doğru Umutla”, “Özgürlük İrademizde”, “Gericilikten Korkma, Geç Kalmaktan Kork”, “Özgürlüğünü Seven Defansa Gelsin”, “Direniş İsteyen Forvete Gelsin”, “Eşitlikten Vazgeçmiyoruz”, “Halledeceyik”, “Alevilik Vardır, Alevilikte Kadın Haktır”, “Kadın, Yaşam, Özgürlük”, “Kadını, Bilimi Yok Sayan, Kokuşmuş Karanlık Düzeninize Karşı Direnmekten, Mücadeleden Vazgeçmeyeceğiz”, “Emeğimizin Haklarımızın Peşindeyiz” yazılı pankartlar ve dövizler de taşındı.
“Kadınlar Yürüyor, Mücadele Büyüyor”, “Kadın, Emek, Özgürlük”, “Görünmeyen Emek Sesini Yükselt”, “İnadına İsyan, İnadına Özgürlük”, “Yaşasın Kadın Dayanışması”, “İsyanımız Başka Bir Dünya İçin”, “Kadın Kadındır, Çiçek Babandır”, “Külliye Değil Sığınma Evi”, “Eşit İşe Eşit Ücret”, “Kadınlar Özgür Olsa Dünya Yerinden Oynar”, “Katledilen Kadınlar İsyanımızdır”, “İsyanımız Özgür Bir Yaşam İçin”, “Kıbrıs’ta Barikat İstemiyoruz”, “Müftü Elini Bedenimden Çek”, “Vardık, Varız, Var Olacağız”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Sokakları da Meydanları da Terk Etmiyoruz”, “Kıbrıs’ta Tarikat İstemiyoruz” sloganları da atılan yürüyüşte, müzik aletleri ve tencere kapaklarıyla sloganlara eşlik edildi. Trafikteki bazı araçlar da korna çalarak, yürüyüşe destek belirtti.
Cumhurbaşkanlığı önünde yapılan basın açıklamasını 8 Mart Organizasyon Komitesi adına Baraka Kültür Merkezi Aktivisti Alaşya Şansal Rahvancıoğlu okudu.
Açıklamada, “devletin sosyal politikalar alanından geri çekildiği, ekonomik krizin, dinsel gericiliğin, muhafazakârlaştırmanın boy gösterdiği düzenin en başta kadınları, çocukları, emekçileri ve LGBTİ+’ları hedef aldığı” savunuldu.
“Sosyal hizmet yerine din işlerine bütçe ayırıldığı, sığınma evi açmak yerine ilahiyat koleji açıldığı” savunulan açıklamada, “ders kitaplarına müdahale edildiği, hastane, okul, yol yapmak yerine külliye yapımına devam edildiği, rant uğruna ekolojik sistemin talan edildiği, toprakların yabancılara satıldığı ve yurt hakkının gasp edildiği” öne sürüldü.
“Emek sömürüsünün, yaşamın her alanında uğranan eşitsizliklerin ve ayrımcılıkların, rant düzeninin aldığı canların, doğayı talan edenlerin, neoliberal muhafazakar politikaların hesabının sorulmaya gelindiği” ifade edilen açıklamada, “Kadınlar olarak devletten ve patronlardan alacaklıyız” denildi.
Yakın coğrafyada İsrail’in sayısız savaş suçu işlediğine dikkat çekilen açıklamada, soykırım boyutuna varan saldırılar karşısında Filistin halkı ile dayanışma belirtildi. Kadınların olağan zamanlarda uğradığı eşitsizlik, ayrımcılık ve şiddetin savaş dönemlerinde çok daha derinleştiği ve arttığı vurgulanan açıklamada, “Filistinli kız kardeşlerimizle yürekten dayanışıyoruz” ifadesi kullanıldı.
Dün olduğu gibi bugün de barışta ısrar edildiği, Kıbrıs’ı birleştirmeye kararlı olunduğu kaydedilen açıklamada, “Sömürüye karşı inatla, barışa doğru umutla yürüyoruz” denildi.
Kadınların, yeni bir yaşamı yaratma, eşit ve özgür bir kültürü örme gücüne ve becerisine sahip olduğu vurgulanan açıklamada, yoksullaştırma politikalarına, emek sömürüsüne, güvencesiz çalıştırılma koşullarına, ayrımcılığa, savaşlara ve muhafazakarlaştırmaya karşı mücadele etmekten başka seçenek olmadığı belirtildi.
“Emeği ve bedeni sömüren, toplumun çağdaş, laik ve demokratik yapısına saldıranlara” ‘dur’ denilen açıklamada, “Bilinsin ki taleplerimiz gerçekleşene kadar oturduğunuz koltuklarda size rahat vermeyeceğiz” ifadesine yer verildi.
Basın açıklamasında talepler şöyle sıralandı:
“-Hamile kadınların işten atılmasının yasaklanması başta olmak üzere kadınların doğurganlık hakları derhal güvence altına alınsın. Doğum kontrol yöntemlerine, smear testlerine, HPV aşılarına ve güvenli kürtaj hizmetine erişim ücretsiz hale getirilsin.
-Her iki ebeveynin de dönüşümlü kullanabileceği şekilde, “ebeveyn izni” yasallaşsın. Hem kamu hem de özel sektörde kadınların maruz kaldığı cinsiyet ayrımcılığı ortadan kaldırılsın.
-Asgari ücret ve sosyal yardım maaşını insani koşullarda geçinmeye uygun hale getirecek düzenlemeler yapılsın.
-Özel sektörde sendikalaşmanın önünü açacak düzenlemeler derhal hayata geçirilsin.
-Kamusal kreşler ve etüt merkezleri yanında nitelikli yaşlanmayı mümkün kılacak yaşlı bakım merkezleri, kamusal aşevleri ve çamaşırhaneler açılsın.
-Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi derhal teşkilatlandırılsın.
-Kadınların en temel insan haklarının gasp edildiği ve insan ticaretine ev sahipliği yapan, gayrı yasal gece kulüpleri kapatılsın.
-İnsan haklarına ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair dersler müfredata dâhil edilsin.
-Din İşleri ve Evkaf İdaresine ayrılan bütçe sosyal hizmetlere tahsis edilsin.
-Her bölgeye kadın sığınma evleri ve şiddet önleme- danışma merkezleri açılsın.
-2011 yılında mevzuatın bir parçası olan İstanbul Sözleşmesi’nin ilgili kurumlar tarafından uygulanması ve Ev İçi Şiddeti Önleme Yasası’nın mevzuata uygun şekilde yasallaşması sağlansın.
-Çocuk izlem merkezleri kurulsun.
-Alo 183 ihbar hattına altyapı kazandırılsın ve vardiyalı sisteme geçilsin.”
Açıklamada ayrıca, Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ın da görevden alınması ve vatandaşlığının iptal edilmesi istendi.
8 Mart Organizasyon Komitesi’nde yer alan örgütler şöyle:
“KTOEÖS, KTÖS, KTAMS, BES, HAK-SEN, KTMMOB, Alevi Kültür Derneği, Kuir Kıbrıs, Mülteci Hakları Derneği, Baraka Kültür Merkezi, Anonim Gençlik, Kadın Eğitimi Kolektifi, Bağımsızlık Yolu, CTP Kadın Örgütü, TDP TOCEK, YKP.”
Destek veren örgütler ise: “Basın-Sen, CTP Gençlik Örgütü, DAÜ-SEN, LTB.”
TAK