Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda resmi geçit töreni düzenlendi

0
71

15 Kasım Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda Resmi Geçit Töreni düzenlendi.

Tören, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tören birliklerini denetlemesi ve halkın bayramlarını kutlamasıyla başladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı ve Cumhurbaşkanı Tatar’ın cevabi mesajının teatisinin ardından Lefke ve Erenköy’den getirilen bayraklar Cumhurbaşkanı’na takdim edildi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz törende yaptığı konuşmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 40’ıncı yıldönümü coşkusuna ortak olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Yılmaz, “ Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve kalpleri Kıbrıs Türküyle atan milletimizin selamlarını ve sevgilerini iletiyorum! 15 Kasım Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun! Bugün 40 yaşına giren Cumhuriyet, Kıbrıs Türkü’nün boyun eğmediğinin ve eğmeyeceğinin kanıtıdır!” dedi.

Destansı bir mücadele ortaya koyan Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbrıs Barış Harekâtı kahramanları başta olmak üzere tüm dava erlerini rahmetle ve şükranla anan Yılmaz, “Kıbrıs Türkü’nün bağımsızlık tutkusuyla dalgalanan bayrağı altında, nice 15 Kasımlara, nice bayramlara birlikte erişmeyi temenni ediyorum.” Dedi.

Kıbrıs Türk Halkı’nın, adadaki köklü geçmişiyle bu toprakların daima asli unsuru olduğunu vurgulayan Yılmaz, Kıbrıs Türkü’nün yaşanan tüm zorluklara rağmen toplumsal varlığını koruduğunu; zamanı gelince kendi devletini kurduğunu ve milli iradesini tecelli ettirdiğini söyledi.

15 Kasım’da kurulan Cumhuriyet’in, on yıllarca yaşanan Rum mezalimine, zulmüne ve işkencesine karşı istiklalin muştusu olduğunu vurgulayan Yılmaz, 15 Kasım’ın , Kıbrıs Türkü’nü yok saymak isteyenlere inat toprağa, denizlere ve göklere kazınmış özgürlük şiarı olduğuna işaret etti.
Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra Kıbrıs Türk halkının mücadele tarihine eklenen bu şanlı sayfanın, tüm Türk dünyası için gurur kaynağı olduğunu belirten Yılmaz, “ 40 yıl önce sizler Lefkoşa Atatürk meydanında, “Türk devletlerinin yeni şafağıyız” diye haykırırken sevinciniz Ankara’dan Taşkent’e, Bakü’den Aşkabat’a yayılıyordu.Bugün de sevinçte ve tasada biriz, beraberiz.” dedi.

Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik olarak güçlenmesi; üretimiyle, ticaretiyle dünyaya açılabilmesi için üzerlerine düşeni yapmaya devam edeceklerini de kaydetti.

Yılmaz, “Kıbrıs ne yazık ki bazı tarafların gündeminde bir “mesele” olarak, ambargolarla, çifte standartlarla ve belirsizliklerle yer alıyor.Bizim için Kıbrıs Meselesi; bir milli davadır! Mesele, çözüm yolunda gerçeklikten uzak tek yanlı yaklaşımların artık son bulmasıdır!
Mesele, Kuzey Kıbrıs’ın kalkınması, doğal kaynaklardan hakkaniyetle payını alması ve dünyayla bütünleşmesidir.
Anavatan ve Garantör ülke olarak, Kıbrıs Türk halkının haklarının korunması yönünde güçlü bir irade ortaya koymaktayız.
Adil, sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm için yoğun çaba sarf etmekteyiz.” Şeklinde konuştu

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 60 yıl önce sona erdiği ve 40 yıl önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin doğduğu gerçeğini görmezden gelenler olduğunu kaydeden Yılmaz, Rum tarafı’nın bir takım oyalama taktikleriyle adeta zamana oynadığını ancak bu çabanın nafile olduğunu söyledi.

Yılmaz, İki devletli çözümün sabır gerektiren bir yol olduğunu da kaydetti.
Yılmaz, “ Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız liderliğinde bölgemizde barış ve güvenliğin sağlanmasında belirleyici rol üstlenmiş durumdayız.
Bu doğrultuda amacımız, bölgemizin bir iş birliği sahasına dönüşmesi, bu işbirliğinin de sürekli biçimde istikrar ve refah üreten bir mekanizma haline gelmesidir.Ayrıca Doğu Akdeniz’in tüm bölge halkları için barış denizi olması yönünde çalışıyoruz. Kıbrıs meselesinde iki devletli çözümü savunduğumuz gibi, Filistin davamızda da aynı duruşu sergiliyoruz.” Dedi.
Konuşmasında Filistinde yaşananlara da değinen Yılmaz, tüm yapılanların cezalandırılması gerektiğini söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınması, kendine yetebilen, küresel şartlara uyumlu, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik düzene sahip olabilmesi hedefine kararlılıkla bağlı olduklarını vurgulayan Yılmaz, İhtiyaç duyulan alanlarda işbirliği yatırımlarını ve projeleri, KKTC Hükümetiyle eşgüdüm halinde yürütmeye kararlılıkla devam ettiklerini kaydetti.

Yılmaz, Fikir ve gönül birliği içinde hareket edildiği sürece üstesinden gelemeyecekleri zorluk, aşamayacakları engel olmadığını belirtti.

Yılmaz, “ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye ile birlik, beraberlik ve dayanışma içinde daha nice 40 yıllara ulaşmasını diliyorum. Genç Kıbrıs Türkü kardeşlerimin istiklal ve istikbaline daha da güçlü şekilde sahip çıkacağına inanıyorum. Kıbrıs Türk halkının hak, hukuk ve egemenlik mücadelesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, kahraman mücahit ve gazilerimizi şükranla anıyorum. Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun” ifadeleri ile konuşmasını tamamldı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40’ıncı kuruluş yıl dönümünün kutlandığına işaret ederek, Kıbrıs Türk halkının, acılar çektiğini, soykırımlar ve katliamlar yaşadığını anımsattı, buna rağmen hiç yılmadan geleceğe umutla baktığını vurguladı.
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın ifadelerine atıfta bulunan Tatar, Denktaş’ın “Kıbrıs Türk halkı meşru ve önüne geçilemeyecek bir istek ve iradesinin tercümanı olarak KKTC’yi bağımsız bir devlet olarak dünya ilan ediyorum” demesiyle Doğu Akdeniz’de bir Türk devletinin ve temellerinin daha da güçlenerek köklendiğini ifade etti.

Tatar konuşmasında, KKTC devletinin, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığının, özgürlüğünün, hürriyetinin hiç sönmeyecek bir meşalesi olarak kuşaktan kuşağa, nesilden nesile taşınacağını vurguladı.

1571’de Osmanlı’nın fethinden itibaren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulana kadar yaşanan tarihsel süreci anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, 1974 Mutlu Barış Harekatı’na giden yolda liderlik ve önderlik yapan Dr Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve dava arkadaşlarını ve 1974 barış harekatının talimatını veren Türkiye’deki yetkilileri yad etti.

Kıbrıs’ta barış huzur ve güvenlik içinde yaşanması için Kıbrıs Türk halkının iyi niyetini her zaman gösterdiğini anımsatan Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ülkedeki zenginlikleri paylaşmak istememesi ve Kıbrıs’ı bir Helen adası yapmak için uğraşarak uzlaşmazlığını sürdürdüğünü dile getirdi.

Ekonomik ve sosyal anlamda uygulanan ambargo ve izolasyonlar nedeniyle yıllardır sıkıntılar yaşayan Kıbrıs Türk halkının buna rağmen pes etmediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Annan Planı’na evet diyen Kıbrıs Türk tarafı olmasına rağmen, Rum tarafının tek yanlı olarak Avrupa Birliği’ne alındığını belirtti.

Kıbrıs’ta bir anlaşmanın ancak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü ile olabileceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta 60 yıldır kendi kendini yöneten Kıbrıs Türk halkının; bir anlaşma olacaksa bunun iki devletin işbirliği ile olacağını dünyaya haykırmaya devam ettiğini belirtti.
Artık, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve izolasyonların son bulması gerektiğine dikkati çeken Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin TÜRKPA ve Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olduğunu anımsattı…
Tanınma yolunda Azerbaycan’ın atacağı adımın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için önemine değinen Tatar, “bir kez daha Karabağ zaferinden dolayı tüm Azerbaycanı kutluyorum” dedi.

Tatar, 9 Kasım’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Özbekistan’da Taşkent’te yapılan toplantılarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni temsil ettiğini anımsattı.

Tatar, Özbekistan’da yapılan toplantılarda KKTC’nin daha fazla kabul edilebilir olduğunun görüldüğünü söyledi.

brt

HENÜZ YORUM YOK