Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, yakın bir zaman içerisinde Kıbrıs sorununda hareketlenme beklediklerini söyledi.
CTP’den verilen bilgiye göre, Akansoy bugün katıldığı bir televizyon programında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği’ne katılımla ilgili sürecin yeniden başlatılmasına dair talebinin Kıbrıs’taki süreci de etkileyeceğini ifade eden Akansoy, Batı ile ilişkileri yeniden kurgulayabilmenin yolunun Kıbrıs sorununda gerçekçi zemine dönmekten geçtiğini ifade etti.
Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta gerçekleştirilen NATO Zirvesinde Türkiye’nin İsveç’in üyeliğinin TBMM’de değerlendirileceğini açıkladığını ifade eden Akansoy, bu gelişmenin Batı ve AB ile ilişkilerin yeniden kurulmasının sinyali olduğunu vurguladı.
-“Ayrılıkçı tezler yürüterek kimseyle ilişki kuramazsınız”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın göreve geldiği günden bu yana ayrılıkçı tezler ortaya koyarak geçmişte verilen tüm çabaları çöpe atmak istediği görüşünü dile getiren Akansoy, Cumhurbaşkanı Tatar’ın tezlerinin dünyada kabul görmediğini savundu.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın sözlerinin Kıbrıslı Türkleri dünyadan daha da izole ettiğini savunan Akansoy, “Çözüm istiyorsanız ayrılıkçı bir tavır takınmamanız gerekir. Yapılması gereken BM’nin çizdiği çerçevede görüşmelere başlamaktır. Dünyanın ve Kıbrıslı Türklerin çoğunluğunun kabul ettiği BM ekseninin dışına çıkmaya çalışırsanız kimse sizi dikkate almaz. Federasyon bitti demek, BM’yi, AB’yi yok saymak, BM Güvenlik Konseyi kararlarını yok saymak, anlamsız, boşuna yapılmış, halka hiçbir faydası olmayan konuşmalardır. Bulunacak model elbette tek egemenlik ve siyasi eşitlik temelinde olacaktır. Sıfırdan bir sürecin başlama ihtimali yoktur.” dedi.
Türkiye’de seçimlerin ardından kurulan kabinenin yeni bir dış politika kurgusuna işaret ettiğini belirten Akansoy, yapılan hamlelerin AB ile ilişki kurmak açısından önemli olduğunu söyledi.
-“Döviz borcu olan insanlarımızın beklentilerini karşılamak gerek”
Ekonomik konulara ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Genel Sekreter Asım Akansoy, devletin ülkede döviz borcu olan insanların beklentilerini karşılayacak önlemler alması gerektiğini söyledi.
Bu konuda kurların sabitlenmesini örnek gösteren Akansoy, asgari ücretin, çalışanların beklentilerini karşılayacak bir ücret olması gerektiğini belirtti.
Hükümetin var olan sorunlar karşısında tepkisiz olmasının içinde bulunulan şartları daha da zorlaştırdığını kaydeden Akansoy, denetimden kaçan bir yapıyla karşı karşıya olduklarını savundu.
Ülkede asgari ücret belirleme kriterlerinin yasada belirtilmiş olmasına rağmen asgari ücretin hayat pahalılığı oranı üzerinden belirlendiğine dikkat çeken Akansoy, “Ülkedeki ekonomik döngüyü sağlamak ve dar gelirlinin yaşamını iyileştirecek adımların atılması önemlidir” dedi.
-“Hayat pahalılığının iki ayda bir maaşlara yansıtılması önerisi mantıklı”
Asım Akansoy, sendikaların hayat pahalılığının 6 ayda bir değil, iki ayda bir maaşlara yansıtılması önerisi sunduğunu ve bunun mantıklı bir öneri olduğunu ifade etti.
Türk lirasının dövize bağlı olarak sürekli değer kaybetmesi nedeniyle istikrarlı bir düzen öngörülemediğine dikkat çeken Akansoy, buna karşın CTP’nin gelirleri Euro’ya sabitleme ve istikrarlı muhasebe sistemi önerisi sunduğunu anımsattı.
Ülkede neredeyse her şeyin dövize endeksli olduğunu, ancak maaşların bunun dışında tutulduğunu ifade eden Akansoy, “Neden gelirler de dövize endekslenmiyor?” diye sordu.
KTAMS’ın açıkladığı verilere göre 1 Haziran tarihi itibarıyla ülkedeki açlık sınırının 14 bin 500 TL olduğunu ifade eden Akansoy, devletin bu konuda üstüne düşeni yapması gerektiğini ve asgari ücreti insanca yaşam sürülebilecek bir noktaya çekmesi gerektiğini vurguladı.