Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği’nin (AB) vize serbesti taahhüdüne ilişkin, “Vize serbestisi de yine bu vaatlerden bir tanesiydi. Daha doğrusu vaat değil taahhüttü. Yani AB’nin taahhüdüydü. Gümrük Birliği Anlaşmasının Modernizasyonu, Avrupa Birliği’nin bir taahhüdüydü. Avrupa Birliği bugüne kadar sözünde durmadı.” dedi.
Çavuşoğlu, NTV canlı yayınında gündemi değerlendirdi ve soruları yanıtladı.
Çavuşoğlu, Tahıl Koridoru Anlaşması kapsamında Rusya’nın tahıl ve gübre satışı için ödemelerde Türk bankalarının devreye girmesi önerisine ilişkin, gayretlerin devam ettiğini ve buradan bir sonuç çıkmasını umduklarını söyledi.
Rusya’nın, anlaşmayı 60 gün uzatmasının sebebinin ihracatındaki sorunların devam etmesi olduğunu aktaran Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in bu sıkıntıların aşılması için çok samimi bir şekilde çaba sarf ettiğini belirtti.
Rusya Tarım Bankası’nın tekrar uluslararası ödemelerde kullanılan SWIFT sistemine dahil edilmesinin gündemde olduğuna değinen Çavuşoğlu, bununla ilgili bazı görüşmelerin devam ettiğini ancak SWIFT sistemine dahil edilse bile Rus bankası üzerinden Batılı şirketlerin çalışma konusunda çok hevesli olmadığının görüldüğünü ifade etti.
Çavuşoğlu, ABD, İngiltere ve Guterres’in de bunu söylediğini anımsatarak, “Genel Sekreter bir Türk bankasıyla çalışalım teklifinde bulundu. Sayın Cumhurbaşkanımıza da arz ettik. Bizim bankalarımıza yönelik herhangi bir tehdit oluşmayacaksa, oluşmayacağına dair bir garanti verilirse biz destek olabileceğimizi söyledik.” dedi.
Teklife dair teknik görüşmeler yapıldığını anlatan Çavuşoğlu, “Bir taraftan Rusların bankasının SWIFT sistemine dahil edilmesi, bir taraftan da şartlar oluşursa bir Türk bankası üzerinden, belki Ziraat Bankası üzerinden bu sürece katkı sağlanması konuşuluyor.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, bu sorunun karmaşık olduğundan bahsederek Odessa Limanı üzerinden amonyak ihracatına dair boru hattının açılmasının tekrar gündemde olduğunu, tarafların başka konuları da bu işin, müzakerenin içine katmaya çalıştıklarını ancak onları ayrı tutmaları gerektiği yönünde her iki tarafı da ikna ettiklerini anlattı.
– “Avrupa Birliği bugüne kadar sözünde durmadı”
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerinde bir tıkanma olduğunu belirterek, “Sadece 16 fasıl açıldı. Daha 20 fasıl var. Bir tanesi geçici olarak kapatıldı. Eğitim faslı. 8 tane fasıl AB Komisyonu tarafından bloke edildi. Altı tane fasıl Rum kesimi tarafından bloke edildi. Bunların bazıları aynı fasıllar. Dolayısıyla yıllardır süren bir tıkanıklık var. Ve bu göç mutabakatı ya da ortak deklarasyonunda birçok vaatler vardı fasılların açılması dahil, açılmadı. Vize serbestisi de yine bu vaatlerden bir tanesiydi. Daha doğrusu vaat değil taahhüttü. Yani AB’nin taahhüdüydü. Gümrük Birliği Anlaşmasının Modernizasyonu, Avrupa Birliği’nin bir taahhüdüydü. Avrupa Birliği bugüne kadar sözünde durmadı. Vize serbestisine dönecek olursak 66 kriteri yerine getirmişiz. 72 kriterden 66’sını geriye kaldı altı.” ifadelerini kullandı.
AB’nin vize serbestisini bilinçli olarak geciktirdiğini ve Türkiye ile bu konuda müzakere etmeye yanaşmadıkları için Türkiye’nin geri kabul anlaşmasının uygulanmasını askıya aldığını aktaran Çavuşoğlu, AB’nin terörle mücadele kanunundaki değişiklik taleplerinin de olduğunu, bu konuda AB’yle mutabakata varılmadığını hatırlattı.
Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi halinde AB’ye vize muafiyeti yönündeki vaadine ilişkin şunları kaydetti:
“Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu sonuçta Türkiye’nin tek taraflı bir tasarrufu olmayacağı için nasıl bir vaatte bulunabiliyor? Bana göre boş bir söz. Diğer sözler ‘Sana Söz’ gibi boş bir sözdür bu. Sonuçta burada Avrupa Birliği’nin karar vermesi lazım. Avrupa Birliği’nin son yedi sekiz aydır Türk vatandaşlarına vize verme konusunda çıkarttığı zorluklar da ortada. Dolayısıyla bunu da kasıtlı yaptığını da biliyoruz. Burada Avrupa Birliği Kılıçdaroğlu’na bir söz verdiyse, siz gelirseniz işte vize serbestisini altı kriteri de gerçekleştirmeden temin edeceğiz diye söz verdilerse onu bilemem. O zaten bizim her zaman söylediğimiz yani kasıtlı bir şekilde vize problemi çıkarıyorlar diyoruz ya, onu teyit eder. Söz vermedilerse nasıl garanti verecek?”
Avrupa Birliği ve tüm uluslararası toplumla, tüm müzakerelerinin, görüşmelerinin şeffaf olduğunu aktaran Çavuşoğlu, Kılıçdaroğlu’nun, seçilmesi halinde Türkiye’ye 300 milyar dolar getireceği sözünün şeffaf olmadığını, kredi mi değil mi, şartları ne gibi hususlarda muğlaklık bulunduğunu söyledi.
– Ermenistan-Türkiye ilişkileri
Bakan Çavuşoğlu, İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından Ermenistan’la ilişkilerin normalleştirilmek istendiğini, Azerbaycan’ın da barış anlaşması teklifinde bulunduğunu hatırlattı.
“Bu bir samimiyettir, somut adımdır.” diyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin de samimiyet gösterdiğini belirterek, Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda Azerbaycan’la da istişare ederek hava sahasının açılması, doğrudan uçuşların ve kargo ticaretinin başlaması gibi bazı adımlar atıldığını aktardı.
Çavuşoğlu, “Biz bu ilişkileri başlatırken, ne Ermenistan bize sözde soykırımı kabul et dedi, ne de biz bundan vazgeçerseniz ancak olur demedik. Çünkü iki tarafın da pozisyonu belli, biz açık bir şeffaf bir şekilde komisyon bile kuralım diyoruz. İnşallah bir gün Ermenistan buna da yanaşır. Çünkü bilim insanlarının tarihi incelemesi lazım.” ifadelerini kullandı.
– Türk dış politikasına yönelik eleştiriler
Ukrayna-Rusya savaşında dünyanın gözünde en tarafsız ülkenin Türkiye olduğunu belirten Çavuşoğlu, Millet İttifakının bu tarafsızlığı bozacağına yönelik açıklamalarını hatırlattı.
Çavuşoğlu, “Bize karşı olun ama Türkiye’ye karşı olmayın, diyoruz.” ifadesini kullanarak şunları kaydetti:
“Rusya’ya karşı yaptırımları başlatacağız diye sorumsuz açıklamalar yapan kim? Onlar. Batı’ya biz sizin yanınızdayız diye göstereceğiz ve sizden iyi bir aferin alacağız diyen kim? Bunlar. Muhalefetin şöyle bir sorunu var, bizim dış politika adımlarımıza karşı olabilirler ama bunlar Türkiye ve Türkiye’nin çıkarlarına karşılar. O yüzden Suriye’den çekileceğiz diyorlar, o yüzden Libya’da ne işimiz var diyorlar. Irak’tan çekileceğiz diyorlar yani terörle mücadeleden vazgeçeceğiz diyorlar açıkçası. Bunlar Türkiye’nin diğer menfaatlerine de karşılar. Yani Türkiye’ye karşılar. Yani (muhalefete) bize karşı olun, Türkiye’ye karşı olmayın, diyoruz.”
Türk dış politikasıyla ilgili anketler yapıldığını, vatandaşların genel anlamda memnun kaldığı alanların başında Türk dış politikasının olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Özellikle muhalefet partilerine oy veren seçmenlerin önemli bir kısmı dış politikayı başarılı buluyor. Bunlar kendi tabanlarıyla da çelişiyor, sırf eleştirmek için.” dedi.