Meclis Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapılıyor

0
98

Meclis Genel Kurulu’nun denetim işlevli bugünkü toplantısında milletvekilleri güncel konuşmalar yapıyor.
İlk güncel konuşmayı Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Salahi Şahiner, “Enerji maliyetlerinin düşürülmesi için yapılması gerekenler” konusundayaptı.
Dünya devletlerinin elektrik maliyetlerini aşağı çekmek için yaptığı yatırımlardan bahseden Şahiner, ülkede ise hükümetin ısrarlı şekilde attığı bazı adımlar nedeniyle Kıbrıs Türk halkının elektrik faturalarının Meclis kürsüsünde daha çok konuşulmasına neden olacağını kaydetti.
KKTC Meclisi’nde Paris Anlaşması ve iklim krizi ile mücadele etmek için ve belli başlı bazı uluslararası anlaşmaların geçirildiğini anımsatan Şahiner, “Sürdürülebilir enerji üretimi konularında dünyaya taahhüt verdik” dedi.

Ülkede 450 megawatt kurulu güç olduğunu ancak yetkililerin ihmali yüzünden makinelere gerekli bakımların yapılmadığını söyleyen Şahiner, Teknecik’teki 310 megawatt kurulu güçten en fazla 220 megawatt elde edilebilirken, AKSA’daki 140 megawatt kurulu güçten 130 megawatt elde edilebildiğini anlattı ve bunu AKSA’nın makinelerinin bakımını yapmasına bağladı.
Kamu İhale Yasası’nda yapılmak istenen değişikliği “peşkeş” olarak niteleyen Şahiner, bununla Kıbrıs Türk halkının sofrasından alıp ilgili şirketin kasasına konulmak istendiğini ifade etti.
Şahiner, “Neredeyse AKSA’ya ödeyeceğimiz 2 yıllık kira bedeli ile biz AKSA’nın bu ülkede kurduğu kurulu gücün yenisini Kıb-Tek’in bünyesine katabiliriz” dedi.

-Arıklı
Yanıt vermek üzere kürsüye çıkan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Şahiner’in konuşmasını “aşure”ye ve “bitmeyen bir senfoni”ye benzetti.
Kıb-Tek’in aslında özelleşmiş halde olduğunu, 4-5 şirket tarafından yıllardır özelleştirildiğini söyleyen Arıklı bu şirketlerin açılacak ihale şartnamelerinin kendi isteklerine göre hazırlanmasını sağladığını kaydetti.
Kıb-Tek’in şu anda 17 cente AKSA’dan elektrik alıp vatandaşa 4 TL’ye satış yaptığını ve ayda 10 milyon Dolar zarar ettiğini söyleyen Arıklı, bunun hesabının sorulmasını istedi.

2022 yılında devletin 1 milyar 691 milyon lira Kıb-Tek’i sübvanseye ettiğini ifade eden Arıklı, “Şu anda deprem için oluşturulan fona 1 milyar TL bulmak için akla karayı seçiyoruz” ifadelerini kullandı.
Arıklı, yaz aylarının pik değerinin takriben 400 megavat olacağını ve üretim eksiği yaşanacağını anlattı.
Dünyada devletlerin artık Kıb-Tek gibi kurumlara yatırım yapmak yerine özel şirketlerden alım yaptığını söyleyen Arıklı, AB’nin üretimin özelleşmesini şart koştuğunu ifade etti.

1 milyar 691 milyon Kıb-Tek subvansiyesinin 1,1 milyar TL’sini Türkiye’nin ödediğini buna rağmen “Türkiye Kıb-Tek’i batırmak istiyor” dendiğini söyleyen Arıklı, “Türkiye Cumhuriyeti Kıb-Tek’in batmasını istiyorsa bu kadar parayı neden yatırsın?” diye sordu.
Politikalarının enerjide arz güvenliğini sağlamak olduğunu ifade eden Arıklı, kablo ile elektrikte amacın daha ucuz elektrik almak değil arz güvenliğini sağlamak olduğunu anlattı.
Güneş varken hâlâ akaryakıtla enerji üretmenin de anlamı olmadığını söyleyen Bakan Arıklı, amaçlarının güneş enerjisi tarlaları kurarak Türkiye’ye elektrik satmak olduğunu belirtti.
Arıklı, “2030’da AB’nin yasaklayacağı jeneratörlere yatırım yapın diyerek bu ülkenin önünü açamazsınız, herkes işine baksın” dedi.
-Şahiner
Yeniden söz alan CTP milletvekili Salahi Şahiner sözlerine “gerçek aşureyi gördük” diyerek başladı. Şahiner, kablo ile elektriğe CTP’nin şerhlerinin Meclis kürsüsünden daha önce defalarca ifade edildiğini söyledi.
“Kablo ile elektrik şartı konması bir şirketin bir kablo çekmesi ve buraya elektrik satması mı?” diye soran Şahiner’e yerinden yanıt veren Bakan Arıklı, henüz müzakere sürecinde olunduğunu kaydetti.
Mevcut anlaşmanın da müzakerelere oturulmasını içerdiğini söyleyen Arıklı, elde gerekli unsurlar olmadan müzakerelere oturulamayacağını belirtti.
Şahiner, en temiz ve en şeffaf yolun her zaman ihale ile hareket etmek olduğunu dile getirdi, “İlk imzalayacağınız anlaşma tam anlamıyla bir vurgun olacaktır” dedi.

-Barçın
Daha sonra CTP Milletvekili Devrim Barçın “Kamu yönetiminde keyfi uygulamalar” başlıklı konuşma yaptı.
Yaşanan “jet krizi” hakkında hâlâ polisten ses çıkmadığını söyleyen Barçın, polisin iş cetvellerini değiştirdiği iddiasına cevap verilmesini istedi.
Kamuda sivil hizmet görevlisi ya da asıl ve sürekli kadrolarda çalışanların polislerin aday kadroda atanmaya başladığını dile getiren Barçın, bu kişilerin Emeklilik Yasasından çıkıp sigortalı gibi çalışmaya başladığını kaydetti.
Bunun mağduriyet yarattığını örnekleriyle anlatan Barçın, bu konuda Savcılıkla olan yazışmaların KHK arşivinde bulunmadığını ifade etti.
Bu konuda gerekli araştırmaların yapılmasını isteyen Barçın, bu kişilerin sayısının gittikçe arttığını belirtti.
Meclis’te dün yaptığı konuşmaya işaret ederek Gelir Vergisi Yasası gereğince her türlü hizmet karşılığı verilen hakların ücret olarak adledildiği ve vergiye tabi olduğunu söyleyen Barçın, Merkez Bankası’nın bir üniversite hakkında yaptığı denetim raporuna işaret ederek, bu üniversitenin gelir vergisi vermediği ve çalışanlarına asgari ücret üzerinden yatırım yaptığını içeren bu rapor hakkında bilgi istedi. Devrim Barçın, bu konuda geriye dönek ne gibi tetkikler yapıldığını sordu.
-“Mecburi emeklilik yaşının 65 olması için yasa tasarısı gönderildi”
24 Mart 2023’te Bakan Alişan Şan’ın Meclis’e yasa tasarısı yolladığını kaydeden Barçın, bu tasarıyla 2008 sonrası kamuya istihdam edilenlerin mecburi emeklilik yaşını 65 yaş olarak belirlenmesini içerdiğini ifade etti.
Bunun işsizlik oranını artıracağı görüşünü savunan Barçın, “Bunu sendikalarla konuştunuz mu?” diye sordu.

-Şan
Yanıt vermek üzere söz alan Maliye Bakanı Alişan Şan, konuyla ilgili gerekli notu aldığını söyledi. Yerinden söz alan Bakan Erhan Arıklı da KHK Başkanından aldığı bilginin, şu anki başkanının göreve geldiğinde bu atamanın yapıldığını gördüğünü, Savcılıktan görüş aldığını, Savcılığın bu konudaki görüşüne göre hareket etmek durumunda olduğunu dile getirdi.
Merkez Bankası raporu hakkında gerekli işlemlerin geçen hafta itibariyle yapıldığını dile getiren Bakan Şan, re’sen vergi gönderildiğini belirtti.
Hiçbir zaman birini korumak ya da saklamak gibi bir düşüncesi olmadığını ifade eden Alişan Şan, hiçbir zaman siyasi istikbalini düşünmediğini kaydetti.
Şan, bankalar krizi döneminde bir bankaya 2 milyon TL kaynak aktarıldığını, 20 yıldan fazla zamandan sonra faiziyle bu kaynağı geri aldıklarını belirtti.
Maliye Bakanı Şan, Barçın’ı elindeki bilgi ve belgeleri paylaşmaya çağırdı.
65 yaş konusunda da not aldığını belirten Şan, konuyu Barçın’la ele almaya hazır olduğunu, bunun henüz Bakanlar Kurulu’ndan geçmemiş bir taslak olduğunu kaydetti.

-Barçın
Yeniden söz alan CTP Milletvekili Devrim Barçın, aday atanan poliseler hakkında “biz bu ülkede Savcılık görüşlerinin nasıl alındığını iyi biliyoruz” dedi. Barçın, yapılanın sınava gidip başka yeri kazananlara mağduriyet yaratarak bu kişilerin ayrılmasını engellemek amacıyla yapıldığı duyumları aldıklarını belirtti.
-Solyalı
Daha sonra CTP Milletvekili Ürün Solyalı “Yolsuzluklar ve Gençlerin Göçü” başlıklı konuşma yaptı. Ceza Yasası’nın görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal konusundaki 105 ve 105 A maddelerini okuyan Solyalı, dün maaş kesintileriyle ilgili Meclis’ten geçen yasaya işaret etti.
Özellikle Sayıştay’ın Kıb-Tek’le ilgili mali denetim raporunda ortaya koyduğu ihmalleri ve kamu yönetimini kötüye kullanma kısımlarına işaret eden Solyalı, “Raporda, nedenini anlayamadığımız, sorduğumuzda yanıtını alamadığımız şekilde Kıbrıs Türk halkının ihtiyacı 200 bin ton olmasına rağmen neden 150 bin ton yakıt için ihaleye çıkıldığı bize anlatılamadı” dendiğini kaydetti.
Bu yakıt alımları nedeniyle Kıbrıs Türk toplumunun 130 milyon TL zarara uğradığını belirten Solyalı, konu hakkında dava açtıklarını söyledi.
Solyalı, bu yolsuzluğu Mali Polise taşımakla yükümlü olduklarını dile getirdi.
Dünkü yasayla özel sektörün, şirketlerin cebine el atıldığını, kendilerine “neden zarara uğratanlar bu kısmı ödemiyor da bizim cebimize el atıyorlar” diye sorulduğunu ifade eden Solyalı, bu yıl banka kârlılığı 2,7 milyar TL iken vadeli hesabı olanlardan kesinti yapıldığını ifade etti.
Solyalı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bu yasayı iade edeceğini düşündüğünü belirtti.
Gençlerin çaresizliği hakkında yapılan bir çalışmaya değinen Solyalı, bu çalışmaya katılan gençlerin bu yönetim altında sahipsiz ve gözden çıkarılmış hissettiğini söylediğini kaydetti.
Gençlerin özgüvensiz hissettiğini ve “ailemiz olmasa hayatta kalamayız” dediğini belirten Solyalı, çalışma sonuçlarını okudu.
Çalışmaya göre gençlerin öngörülebilir bir plan olması halinde ülkede kalmaya hazır olduğunu belirten Solyalı, “Gençler kısa süre içinde sizinle hesaplaşacak” dedi.

-Şan
Yanıt vermek üzere kürsüye çıkan Maliye Bakanı Alişan Şan, Solyalı’nın anlattığı gibi karanlık bir tablo olduğunu düşünmediğini söyledi.
Şan, “Araştırmayı kim yaptı bu önemli, araştırmanın güvenirliği de önemli” diyerek öte yandan gençlerin hiçbir problemi yokmuş gibi bir söylemle de bunu söylemediğini kaydetti.
“Bu konuda sorumluluk hepimizde” diyen Şan, gençlerin konut edinmesi adına kaynak yaratılması için gerekli adımların atıldığını belirtti.
Bütün dünyada sorunlar yaşandığını kaydeden Şan, “Güzel ve yaşanabilir bir ülkemiz var” dedi.
-Şahali
Daha sonra CTP Milletvekili Erkut Şahali “Bürokraside yap-boz manevraları Mağusa Limanı’na Ercan Havaalanı ile aynı akıbeti yaşatır mı?” başlıklı konuşma yaptı.
Kamu kaynakları konusunda çok talihsiz bir dönemden geçildiğini dile getiren Şahali, “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” dedi.
“Şu an giriştiğiniz işleri hangi referansla yaptığınıza bakmak için bu söz talebini yaptım” diyen Şahali, Ercan Havaalanı özelleştirme ihalesini “KKTC tarihinin en büyük peşkeşi” olarak tanımladı.

Bu süreçte yaşananların kayda değer olduğunu söyleyen Şahali, bu süreçte yatırımcının “KKTC siyaseti benim cebimdedir” deme cesaretini kendinde bulduğunu kaydetti.
“Siz böyle bir sicille Mağusa ve Girne Limanı’nı özelleştirmeye kalkıyorsunuz” diyen Şahali, “Sayın Arıklı’dan siyasette namusun ve şerefin ne zaman değinilecek unsurlar olduğunu öğrenmek isterim” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz günlerde bir gazetede Mağusa ve Girne limanlarının işletilmesine dair bir ihale ilanı çıktığını belirten Şahali, daha önce mevzuatın böyle bir ihaleye olanak vermemesi nedeniyle ihaleye çıkılamadığını belirterek bu sefer de Liman İşçileri Şirketi tasfiye memurunun ihale makamı haline getirildiğini anlattı. “Devlet, bakanlık, tasfiye memuru tasfiye edilecek bir şirketin sahipliğine mi soyunuyor?” diye soran Şahali yapılması gerekenin devletin bu şirkete el koyması gerektiğini ifade etti.
Ercan Havaalanı işletmecisinin “KKTC’de 300 bin Euroluk yatırım yaptım” dediğini ancak bu süreçte 2017 yolcu rakamlarıyla 400 milyon Euro kazancı olduğunu kaydeden Şahali, bunu her bir yolcudan 20 euro gelir elde ettiği bilgisine dayanarak hesaplandığını ifade etti.
Kamu kaynağını gözetmeye dair soruların ve bu konudaki iddiaların son derece önemli olduğunu dile getiren Şahali, namus gibi subjektif kavramlarla bu konuların karartılmaması gerektiğini ifade etti.
“Mağusa ve Girne Limanlarında ne yapmaya çalışıyorsunuz” diye soran Şahali, “Yargı sizi durdurmadan siz bu duruma son verin” dedi.

TAK

HENÜZ YORUM YOK