Erdoğan: Deprem bölgesindeki toplam can kaybı 21 bin 43’e ulaşmıştır

0
115

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şu ana kadar deprem bölgesindeki toplam can kaybı 21 bin 43’e ulaşmıştır. Ayrıca 80 bin 97 insanımız da yaralı olarak kurtarılmıştır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da Kayapınar Selahahattin Eyyübi Kent Meydanı Çadır Kenti ziyaretinde açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

“Erzincan depreminden çok daha yıkıcı bir afet”

Pazartesi günü yaşadığımız 7,7, ardından 7,6 şiddetindeki deprem felaketinden etkilenen illerimizden bir tanesi de Diyarbakır’dı. Bu depremler ülkemizin yakın hafızasındaki en büyük felaket olan 1999 Depremi’nden 3 kat daha büyük, 3 kat daha yıkıcı. Yine 1939 Erzincan Depremi’nden de çok daha geniş alanda ve çok daha yıkıcı bir afet olarak hesaplanmaktadır.

Büyüklükleri 7’nin üzerinde olan 1943 Çankırı, 1953 Çanakkale, 1944 Gerede, 1966 Varto, 1967 Mudurnu, 1970 Gediz, 1976 Muradiye depremlerini de bu depremin yıkıcılığıyla mukayese etmek mümkün değildir. Art arda meydana gelen bu iki depremin kendileri bir yana, artçıları dahi ülkemiz deprem envanterinde oldukça üst sıralarda yer alacak seviyededir. Şehirlerimize yaptığımız ziyaretlerde gördüklerimiz ve dinlediklerimiz Türkiye’nin nasıl büyük bir felaketle karşı karşıya olduğunun ispatıdır.

“500 kilometrelik bir alanda yıkıma yol açmıştır”

Dünyanın önde gelen bilim insanları da ülkemizin yaşadığı depremin büyüklüğü ve yıkıcılığı konusunda hemfikirdir. Asrın felaketi olarak nitelenen bu deprem, nerdeyse 1000 kilometrelik bir alanda hissedilmesine rağmen asıl 500 kilometrelik bir alanda yıkıma yol açmıştır. Depremin yıkıma yol açtığı şehirlerimiz 13,5 milyon insanımıza ev sahipliği yapıyor. Sarsıntıların hissedildiği, dolayısıyla insanlarımızın deprem tedirginliği yaşadığı mücavir şehirlerle birlikte bu rakam 20 milyona yaklaşıyor.

Fay hatlarına yakın bölgelerdeki yerleşim yerlerimizin kimi yerlerinde neredeyse taş üstünde taş kalmadı desek yeridir. Arazilerde oluşan devasa yarıklar karayollarını ve demir yollarını ince bir tel gibi bırakan kaymalar, depremin şiddetinin de işaretleridir.

“Toplam can kaybı 21 bin 43’e ulaşmıştır”

İkinci deprem gündüz yaşanması sebebiyle nispeten daha az can kaybına yol açtı. Ama ilk depremdeki hasarlı binaları tümden yıkarak hasarın ciddi şekilde artmasına yol açmıştır. Yıkılan binaların yanı sıra sayılarını yüz binlerle ifade edebileceğimiz binada hasarları sebebiyle oturulamaz hale gelmiştir. Şu ana kadar deprem bölgesindeki toplam can kaybı 21 bin 43’e ulaşmıştır. Ayrıca 80 bin 97 insanımız da yaralı olarak kurtarılmıştır. Bu depremde maalesef Diyarbakır’da 7’si tamamen yıkık 320’ye yakın bina kullanılamaz hale gelmiş, 255 kardeşimiz vefat etmiş, 901 kardeşimiz yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştır.

Deprem bölgesinin tamamında hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, sevenlerine, yakınların sabrı cemil diliyorum. Yaralılarımızın her birine acil şifalar niyaz ediyorum.

“Enkaz altında hiçbir vatandaşımızı bırakmayacağız”

Şehirlerimizin bir kısmında arama kurtarma faaliyetleri tamamlandı. Bir kısmında ise çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Çalışmaların sonlandırıldığı bölgelerdeki ekipleri, yıkımın daha ağır olduğu Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman illerimize aktarıyoruz. Çarşamba günü Kahramanmaraş ve Hatay’ı, dün Adıyaman’ı yerinde gördük, aksaklıkları tespit edip gereken talimatları verdik. İnşallah buralardaki çalışmaları da hızla bitirerek ölü veya diri enkaz altında hiçbir vatandaşımızı bırakmayacağız.

“1 yıl içerisinde inşa ve ihya çalışmalarını halledeceğiz”

Ardından da hızla enkaz kaldırma ve yeniden inşa faaliyetlerine başlayacağız. Yüz binlerce konutu altyapısı ve üstyapısıyla yeniden inşa edecek, daha doğrusu depremde büyük yıkıma uğrayan şehirlerimizi yeni baştan kuracak planlamaları yapıyoruz.

Birkaç haftaya kadar da somut adımları atmaya başlayacağız. Daha evvel Van, Elazığ, Malatya ve İzmir’deki depremlerde Kastamonu, Bartın, Sinop, Giresun şehirlerimizde yaşanan sel felaketlerinde, Antalya ve Muğla’da yaşanan yangınlarda velhasıl tüm felaketlerde nasıl insanımızın yanında olduysak inşallah buralardaki yaraları da kısa sürede halledeceğiz.

Bir yıl inşallah ben süre bekliyorum. 1 yıl içerisinde inşa ve ihya çalışmalarını halledeceğiz. Az önce saydığım illerde deprem ve sel felaketlerinde nasıl bu işleri başardıysak, inşallah Diyarbakır’da da diğer 9 vilayetimizde de bunları başaracağız. Devletimizin tüm imkanlarını seferber etmiş durumdayız. Sadece Hazine Maliye’den bu işler için 100 milyar ayırmış durumdayız. Bize güvenin, bize inanın, biz vatandaşımızı darda, yoklukta, sokakta bırakmadık ve bırakmayız. AFAD’ımızla, Kızılay’ımızla, belediyelerimizle, sivil toplumumuzla, gönüllülerimizle tokyekun deprem seferberliği içindeyiz.

“Tamamen uzaktan eğitimle yoluna devam edecekler”

Üniversitelerimizin tamamının Kredi Yurtlar Kurumu’na ait yurtlarını bu işler için kullanacağız, zira yaz mevsimine kadar üniversitelerimizi şu anda bir defa tatil ediyoruz. Tamamen uzaktan eğitimle yoluna devam edecekler ve üniversitelerimizi bu noktada tatil ederek yurtları inşallah misafirhane gibi kullanacağız. İki gün önce Osmaniye’deydim 2200 kişilik yurt binası pırıl pırıl, Osmaniye’deki bütün vatandaşlarımızı, depremzedelerimizi o yurtlarda ağırladılar. Ben oradaki vatandaşlarımın mutluluğuna şahit oldum. Burada da şu anda 6 bin 663 kapasite var. Buradaki yurtlarımıza da aynı şekilde almaya başlayıp böylece çadırlardan buralara transfer etmiş olacağız.

Mart ve nisan celpleri mayısa ertelendi

Deprem bölgesi illerinin nüfusuna kayıtlı 13 binin üzerindeki hükümlü askerimizin mart ve nisan celpleri de mayısa ertelenmiştir. Yani 13 binin üzerindeki yükümlü askerlerimizin mart ve nisan celpleri mayıs ayına ertelenmek suretiyle burada böyle bir ertelemeyi, ara vermeyi gerçekleştirmiş olduk.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here