TC Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında İş Birliği Protokolü İmza Töreni ve Kadın Kooperatifleri Buluşması kapsamında Kadın Kooperatifleri Tecrübe Paylaşımı paneli düzenlendi.
Beyarmudu Belediyesi Güney Mesarya Sosyal Tesislerinde bu sabah Doç. Dr. Süheyla Erbilen moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yüksel Kan ile DAÜ Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Becer; aromatik bitkiler, Girişimci Kadınlar Kalkınma Kooperatifi (Gi-Ka Koop) Başkanı Dr. İçim Kavuklu; Kıbrıs’ta Türk kooperatifçiliği üzerinde konuşma yaparken, Konya KONES Kooperatifi Başkanı Şerife Yıldırım ile Kastamonu Kadın Kooperatifleri Başkanı Serpil Durgut, bağlı bulundukları kadın kooperatiflerin başarı hikayelerini anlattılar.
Panel öncesi ve sonrasında ise TC ve KKTC Bakanlıkları ile Lefkoşa Büyükelçiliği iş birliğinde aralık ayında Girne’de gerçekleştirilen kadın kooperatifçiliği eğitimine katılanlara sertifikaları verildi.
Panelin açılış töreninde konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakanlık Müdürü Meray Dürüst, kadınların kooperatifçilik alanında etkinliğini artırarak ülke ekonomisine çok daha sağlıklı katkı sağlayabilmesi adına etkinliğin son derece önemli olduğunu ifade etti.
Dürüst, etkinliğe katkılarından dolayı Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisine, Girişimci Kadınlar Kalkınma Kooperatifi Başkanı İçim Çağıner Kavuklu başta olmak üzere emek veren herkese teşekkür etti.
Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürü Gülser Ustaoğlu, “Dil, tarih ve kültür birliği içerisinde olduğumuz ve anavatanımızdan ayrı tutmadığımız KKTC’nin hükümeti ile gerçekleştirilen ortak çalışmaların bilhassa kadınlara çok önemli faydalar sağlayacağına, kız kardeşliğimizi pekiştireceğine tüm içtenliğimle inanıyorum” dedi.
Ustaoğlu bugüne kadar süreçte seri şekilde gerçekleştirdikleri faaliyetlerin iş birliğinin büyük göstergesi olduğunun altını çizerek, dünya nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan kadınların güçlenmesinin ekonomik ve sosyal hayatta belirleyici role sahip olduğunu, kadınların bilgi, yetenek ve tecrübelerinden faydalanmayanların ekonomik ve sosyal kalkınmada geride kalacağını vurguladı.
Ustaoğlu, ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için kadınların hayatın her alanında katma değer sağlayabileceği katmanların oluşturulması gerektiğini belirtti.
Ustaoğlu, kadınların güçlenmesi ve ülke kalkınması için kritik öneme sahip olan kadın kooperatifleri konusunun Türkiye’nin üst politika dokümanları arasında yer aldığını vurguladı.
Ustaoğlu, Türkiye’de Eylül 2021 itibarıyla kadınların kooperatifler yoluyla güçlendirilmesi projesini başlattıklarını, gerçekleştirdikleri eğitim programlarına Aralık 2022 itibarıyla KKTC’li kadınları da kattıklarının altını çizdi.
Ustaoğlu, TC Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile KKTC Hükümeti arasında gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretler çerçevesinde kadın kooperatiflerin teşvik edilmesine yönelik çalışmaların ortak öncelikler arasında yer aldığını gördüklerini, önemli ortak çabalarla çalışmalarına ivme kazandırdıklarını kaydetti.
Ustaoğlu, TC ve KKTC bakanlıkları, TC Lefkoşa Büyükelçiliği, KEİ ve Gi-Ka Koop iş birliğinde aralık ayında gerçekleştirdikleri kadın kooperatifi eğitim programının çok iyi bir uygulama örneği olduğunu kaydetti.
Aromatik bitkiler üzerine araştırmaları ve kitapları bulunan Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yüksel Kan, aromatik bitkiler üzerine bilgi verdi.
Kan, tıbbi bitkiler ana bilim dalında Türkiye ve KKTC’nin dünyada en zengin ülkelerin başında geldiğini, KKTC’nin stratejik önemi yanında biyolojik zenginlikleriyle de çok farklı bir konumda olduğunu kaydetti.
Türkiye ve KKTC’nin aromatik bitki alanında ürettiği ve üretebileceği ürünler bakımından dünyada çok farklı bir konumda olduğunu kaydeden Kan, yer üstü biyolojik zenginliklerin üretiminin dünyada çok önemli bir değere sahip olduğunu belirtti.
Kadınları kooperatiflerle buluşturmanın temel amacının yeni ürün geliştirmek olduğuna dikkat çeken Kan, “Yeni ürünleri gündeme getirmek durumundayız” dedi.
Üniversitelerde yeni ürün üretimini çok önemsediklerini söyleyen Kan, “Bu üretimleri üretmediğimiz zaman Avrupa ülkelerinden ithal etmek durumunda kalıyoruz” dedi.
Kan, milli ve yerli olmanın üretmekle olacağını vurgulayarak, üretilen ürünlerin tanıtımının çok iyi yapılması, ayrıca üretimin bölünmeden kooperatifler çatısı altında birleştirilmesinin de önemine değindi.
Doğu Akdeniz Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ece Becer de, KKTC‘deki aromatik bitkilerle ilgili bilgileri ve çalışmaları paylaştı.
Becer, 8 yıldır kanser araştırmaları yaptığını ve bu araştırmalarda Kıbrıs bitkilerini kullandığını söyledi.
Becer, Kıbrıs’ın aromatik bitki açısından zengin olduğuna değinerek, bu bitkilerin kimyasal içeriği sayesinde kanser konusunda koruyucu etkiye sahip olduğunu söyledi.
Becer, bu zenginliğin üniversitelerdeki araştırmalarla sınırlı kalmaması, ekonomiye kazandırılması gerektiğini belirtti.
Dünyada ilaç endüstrisinde ham maddenin bitkiler olduğuna dikkat çeken Becer, kozmetik endüstrisinde de aynı şekilde aromatik bitkilerin kullanıldığını, tarımda da kullanıldığını, aromatik bitkilerdeki uçucu yağların tarımda pestisit yerine kullanıldığını ifade etti.
Kıbrıs’ta Girişimci Kadınlar Kalkınma Kooperatifi icra kurulunda aromatik bitkilerle ilgili bir proje hazırladıklarını kaydeden Becer, Türkiye’nin desteğiyle Sınırüstü’nde pilot proje başlattıklarını kaydetti.
Türkiye’nin aromatik bitkiler konusunda oldukça iyi mesafe kaydettiğini, 2021 yılında tıbbi aromatik bitki ihracının 1,42 milyar dolar olduğunun altını çizdi.
Becer, Girişimci Kadınlar Kalkınma Kooperatifi olarak ilk etapta aromatik bitki üretimine lavanta, biberiye ve kekikle başlayacaklarını ve piyasada yer almak istediklerini söyledi.
Türkiye’nin dünyadaki gülyağı ihtiyacının yarısını karşıladığını belirten Becer, kendilerinin de Isparta gülünü KKTC’de yetiştirmek ve ekonomiye kazandırmak için çalışma başlattıklarını belirtti.
Amaçlarının doğal zenginlikleri ekonomiye kazandırmak olduğunu söyleyen Becer, tıbbi aromatik bitki ile KKTC ekonomisine yeni bir kapı açmaya çalıştıklarını, bunun için de ar-ge merkezine ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Gi-Ka Koop Başkanı İçim Kavuklu da, Kıbrıs’ta kooperatifçiliğin Kıbrıslı Türkler için çok eski, çok değerli bir kavram olduğunun altını çizdi.
Kavuklu, Kıbrıs Türkü’nün adada var oluş mücadelesinde ve cumhuriyetin temellerinin atılmasında kooperatifçiliğin çok büyük önem taşıdığını vurguladı.
Kavuklu, Kıbrıs’ta ilk Türk kooperatifinin 1958 yılında Sütlüce’de kurulduğunu belirterek, o dönemde Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin ayakta kalabilmek için ürettiklerini rekabet açısından satmakta zorlandıklarını, yok olmanın eşiğine geldiklerini, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle 1958’de Kooperatif Merkez Bankası ve ardından tüm köylerde kooperatif kurulmasıyla ayakta kalmaya başladığını, üretime devam edebildiğini belirtti.
Kıbrıs’ta kooperatifçiliğin Türkler arasında sosyal birleştirici rolü olduğunu da belirten Kavuklu, 1974 sorası göçlerin de etkisiyle kooperatif sisteminde çatırdamaların odluğunu söyledi.
2 yıl önce kooperatiflerin ayaklandırılması gerektiğine inandıklarını söyleyen Kavuklu, 4K Koop ve Gi-Ka Koop gibi kooperatifler kurulmak suretiyle kadın elinin kooperatifçiliğe değmesiyle kooperatifçiliğin tekrar canlandırıldığını, bundan gurur ve mutluluk duyduklarını söyledi.
Gi-Ka Koop olarak çalışmalarından ve hedeflerinden bahseden Kavuklu, “ Ekonomik ve sosyal açıdan bağlanıp güçleneceğiz. Kadınları güçlendirerek güçlü bir KKTC ile Türkiye’nin gücüne güç katmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye Konya’da 13 ortağı bulunan KONES Başkanı Şerife Yıldırım ise, başarı hikayelerini anlattı.
Yıldırım 11 yıllık geçmişi olarak Konya’da kurulmuş ilk kadın kooperatifi olduklarını, Selçuklu üslubuyla Osmanlı tarzı üretim gerçekleştirdiklerini söyledi.
Evlerde üretim kataloğu oluşturduklarını belirten Yıldırım, sendikalara hediyelik eşya üretimi de gerçekleştirdiklerini söyledi.
Yıldırım, KKTC’deki kadın kooperatiflerinin ürünlerinin kendi kooperatiflerinin Konya’daki satış mağazasında satılmasına yardımcı olabileceklerini de söyledi.
Kastamonu Gücün Emeğin Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifleri Birliği Başkanı Serpil Durgut, 2018 yılında başlayan hikayede, hiçbir destek almadan kurabiye yapmak için yola çıktıklarını, şu anda Dubai ve Japonya’ ya ürün gönderdiklerini söyledi.
Kadınların birleşmesinin önemine değinen Durgut, başlangıçta Kastamonu merkezde kurulmuş ikinci kooperatif olduklarını, 2021 yılında oluşturdukları platforma önce 8 kadın kooperatifinin dahil olduğunu, şu anda ise 22 kadın kooperatifinden 18’inin üye olduğunu kaydetti.
“Kadın kooperatifleri hiçbir zaman pes etmemeli” diyen Durgut, gerçekleştirdikleri projelerden bahsetti.