3’ncü Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu UBP esk Genel Sekreteri Salih Miroğlu ile CTP eski Genel Başkanı ÖzkerÖzgür’ün 17’nci ölüm yıldönümü ve anılmaları ile ilgili bir açıklama yaptı.
Derviş Eroğlu açıklamasında şunları kaydetti:
“ 1990 yılı seçimleri için partimize ve ülkemize katkı sağlayacak aday arayışındayken birden aklıma Girne’nin başarılı, sevilen doktoru Salih Miroğlu’nun adı geldi. Buluştuk, konuştuk ve aday oldu. Kendisine Bakanlık görevi verdim, Parti Genel Sekreteri seçilmesine destek sağladım, Genel Başkan olmaya talip olduğu zaman da geri çekilerek kendisi ile birlikte seçilmesi için çalışmalara başladım.
Neden? Çünkü Salih Miroğlu aramıza sonradan katılmasına rağmen UBP’nin görüşlerini içine sindirmiş, aldığı görevleri başarı ile yapan, partisini, ülkesini, Devleti’ni seven , küçüğüne, büyüğüne nasıl konuşacağını iyi bilen, vefalı, kadirşinas bir arkadaşımız idi.
Partimize, ülkemize çok önemli hizmetler vereceği bir dönemde, çok erken bir yaşta kendisini kaybettik.
O günü , o geceki toplantıda yaptığı çok güzel konuşmayı ve yaşama veda edişini gayet iyi hatırlıyorum.
Muhalefette olmamıza rağmen, birlik olacak ve iktidara geleceğiz, yapılacak yerel seçimleri biz kazanacağız diyor, Devletimize sahip çıkmanın öneminin altını çiziyordu. Vefat ederken ise ağzından ‘ UBP yaşayacak’ sözleri dökülüyordu. 7’sinden 70’ine Ulusal Birlik Partililerin sevgisini kazanmış olan eski Genel Sekreterimiz sevgili Salih Miroğlu’nu ölümünün 17’nci yılında rahmet ve özlemle anıyoruz.
Miroğlu, unutulmadı, unutulmayacak.
Salih Miroğlu UBP’nin bir sevgi ve kitle partisi olduğunun en açık kanıtı idi.Miroğlu, zor günlerde çok sevdiği partisinde görev üstlenme sorumluluğunu almış, her zaman için halka hizmeti ön planda tutan bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sevdalısı idi. Salih Miroğlu’nun sevecenliği, kucaklayıcılığı, uzlaşmacı, hoş görülü tavırları, Anavatan Türkiye ile en sıcak ilişkiler içinde bulunma anlayışı , KKTC’yi kalkındırma, Kıbrıs Türk Halkı’nı daha refah, daha huzurlu günlere taşıma idealleri partimiz için rehber olmaya devam etmektedir.
Rahmetli Özker Özgür hoca ile de Meclis’te yakın çalışma imkanı buldum. Görüşlerimiz farklı olsa da bir birimize karşı hep saygılı davrandık, gereksiz gerginlikler yaratmaktan bir bizimizi düşmanlaştırmaktan uzak durduk. Onun da ülkemize, siyasi yaşamımıza ciddi, unutulmaz katkıları olmuştur. Kendisini rahmetle anıyorum.”