Güncel konuşmaların yapıldığı Meclis Genel Kurulu’nda ihaleler ve iki kamu bankasının Başbakan Yardımcılığı’na bağlanması konuşuldu.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefke Milletvekili Salahi Şahiner, “Bu Hükümet Döneminde Açılan İhalelerin Sonuçlandırılamamasının Arkasında Yatanlar” konulu güncel konuşma yaptı.
Son dönemde sayısız ihalenin iptal edilip durdurulduğunu kaydeden Şahiner, bunun sorumlusu olarak MİK Yasası, süreçlerin doğru olmaması gibi nedenlerin gösterildiğini belirtti.
Bu konuda öne sürülenlerin doğru olmadığını ifade eden Şahiner, Erhan Arıklı’nın Ekonomi ve Enerji Bakanı olması öncesi aynı yasalarla sürecin gayet düzgün şekilde işlediğini anlattı.
Ancak daha sonra doğrudan alım isteğiyle ihalelerin sürekli iptal edilip durdurulduğunu kaydeden Şahiner, doğrudan alımlar tam gaz ilerlerlerken devlet yüz milyonlarca lira zarar ederken ihalelerin “battos” olduğunu söyledi, böyle giderse kapıda “karanlık, pahalılık, çevre kirliliği” olduğunu kaydetti.
Hava yolları ihalesine işaret eden Şahiner, bu çerçevede “bir bırakmadılar ki pazarlık yapalım” sözlerini eleştirdi, bir bakanın bir şirketle pazarlık yapıp sonra ihale açması gibi bir yöntemin kabul edilebilir olmadığını söyledi.
Katı atık alanı ihalesi konusunda da konuşan Şahiner, ihalenin yangın nedeniyle iptal olduğunun söylendiğini ancak yangın olmasa bile şartnameye göre alım garantisi verildiğini ifade etti, bunun yürüyecek bir sistem olmadığını kaydetti.
Yakıt ihalesinin de çok konuşulduğunu belirten Şahiner, “Bu ihale istense çoktan biterdi” dedi. 6 yıl boyunca hiç tartışma ve sorun yaşanmadan akaryakıt ihalelerinin yapıldığını ve yakıt sağlandığını belirten Şahiner, “Arıklı’nın TPIC sevdası” nedeniyle yüz milyonlarca lira zarar edildiğini savundu.
Şahiner, Bakanlar Kurulu’nun ihale iptal edemeyeceğini vurguladı.
Kıb-Tek ihalesinde düşük fiyat sunan firmaların bugün 80 dolar teklif verdiğini dile getiren Şahiner, bu konuda açıklama istedi.
Teknecik Elektrik Santralı’nda karbon salınımı konusunda da gerekenin yapılması gerektiğini belirten Şahiner, eğer bir filtre takılacaksa bunun bilimsel çalışma sonucu ve ihaleyle yapılması gerektiğini ifade etti.
Rekabet Kurulu’nun işlevinin önemine işaret eden Şahiner, ihaleler açısından da bu kurumun öneminin büyük olduğunu anlattı.
Şirketlerin Rekabet Kurulu’na gitme hakkı olduğunu belirten Şahiner, eğer günün sonunda Rekabet Kurulu tarafından bir ihale durduruluyorsa bunun ortada yanlış yapılan bir şey olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Cevap vermek üzere kürsüye çıkan Maliye Bakanı Alişan Şan, hemen her Meclis toplantısında ihaleler konusunun gündeme geldiğini belirtti.
“MİK ihalelerin sahibi değildir” diyen Şan, MİK’in sadece aracılık yaptığını söyledi.
Halkta sanki tüm ihaleleri açıp kapayan, şartnameleri yazan MİK’miş gibi bir algı oluştuğunu dile getiren Şan, bunu açıklığa kavuşturmak istediğini kaydetti.
Rekabet Kurulu’na üye atamasının en erken zamanda yapılacağını söyleyen Şan, havayolları konusunda hiç ihale söz konusu olmadığını dile getirdi.
Güngör Katı Atık Tesisi konusundaki ihalenin esas iptal nedeninin yangın olduğunu dile getiren Şan, bu yangında çöplerin ne kadarının yandığının, gazların kalıp kalmadığının görülmesi için zamana ihtiyaç olduğunu belirtti.
Önümüzdeki süreçte, yapılan ikazları mutlaka dikkate alacaklarını dile getiren Şan, ortak amacın ülkeyi ileriye taşımak olduğunu kaydetti.
Akaryakıt ihalesinin pazarlık usulü çıkıldığını söyleyen Şan, ihalelerin açılıp iptal edileceğini kimsenin öngörmediğini, ancak firmaların ardı kesilmeyen itirazları sonucu gelinen noktada pazarlık usulü çıkılmak zorunda kalındığını kaydetti.
Daha önce 19 dolar teklif veren firmanın 80 dolar teklif verdiğini söyleyen Şan, 19 dolarlık teklif ilk açıklandığında tepki aldığını, bu fiyata getirilip getirilemeyeceğinden şüphe duyulduğunu ifade etti. Şan, bu çerçevede, risk almamak için gereken önlemlerin alındığını anlattı.
İhale sürecine değinen Şan, farklı alternatiflerin değerlendirilmesi için 200 bin tondan 150 bin tona düşüldüğünü anlattı, Rekabet Kurulu’na atamalar konusunun takipçisi olacaklarını ifade etti.
Yeniden söz alan CTP Milletvekili Salahi Şahiner, ihale şartnamelerinde yapılan değişikliklere işaret ederek, teminat miktarının çok yüksek olduğunu kaydetti, “Bu işin üzerinden kara para aklanacak” dedi.
Şahiner opsiyon belgesi istenebileceğini söyledi.
Yerinden söz alan Bakan Şan da amacın halkı mağdur etmemek ve yaşanabilecek sorunların önüne geçmek olduğunu ifade etti. İstekli firmanın teminat mektubu ve depozitoyla ciddi bir sorumluluk altına girdiğini dile getiren Şan, opsiyon belgesinin de aynı amacı taşıdığını kaydetti.
Şahiner de bu teminatı verecek firma bulunmazsa ne olacağını sordu, bu sistemin işlemeyeceğini söyledi, “yine ihalesiz alım mı yapılacak?” sorusunu yöneltti.
Daha sonra Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali’nin, “Kamu Bankalarında Ünal Üstel’in Hangi Başarısızlıklarını Fikri Ataoğlu Nasıl Düzeltecek?” konulu güncel konuşma yaptı.
MİK’in ve tüm eksikliklerine rağmen Rekabet Kurulu’nun 2020 yılına kadar yıllarca gayet düzgün şekilde çalıştığını belirten Şahali, 2020’den sonra yaşananlara işaret etti.
Doğru ihale yapma sorumluluğunun hükümetlerde olduğunu dile getiren Şahali, ilgili süreçleri hükümetin göreve getirdiği kişilerin yerine getirdiğini kaydetti.
“Kötü niyetle beceriksizlik bir araya geldiğinde” durumun izah edilemez hale geldiğini söyleyen Şahali, hükümete güvenmediklerini ifade etti.
“Ancak belli ki siz de birbirinize güvenmiyorsunuz” diyen Şahali, Kooperatif Merkez Bankası ve Vakıflar Bankası’nın bağlı olduğu bakanlığın değiştirilmesine ve Başbakan Yardımcılığı’na alındığına işaret etti.
Şahali, bu değişiklikle neyin başarılacağının, bankaların nasıl gelişeceğinin kendilerine anlatılmasını istedi, aksi halde bunu, bankaların siyasilerin çiftliği olarak görüldüğünü düşüneceklerini anlattı.
Şu anda yaşanan sorunların temelinde “hükümetin kötü niyetli tutumu” olduğunu savunan Şahali, ortada sorun çözmeye yönelik bir vizyon olmadığını ifade etti.
Daha sonra Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu kürsüye çıkarak cevap verdi.
Ataoğlu, hükümetin kendi içinde samimi şekilde devam ettiğini ve bu var olduğu için görev bölümü yapabildiklerini söyledi.
Bundan sonrası için bakanlıklara bağlı kurumlarla ilgili kalıcı bir çalışma yapılmasının sağlıklı olduğunu dile getiren Ataoğlu, aksi halde bu tür tartışmaların hep yaşanacağını kaydetti.
Kurumların yıllar içinde bağlandığı bakanlıklarda yaşanan değişimlere işaret eden Ataoğlu, “Bunları bir daha konuşmak gerekmemesi için gelin hep beraber bakanlıklar altına alınması gereken kurumlarla ilgili çalışma yapalım” dedi.
Ataoğlu, hükümetin samimi şekilde çalışmaya devam edeceğini ifade ederek, Kalkınma Bankası’nın da Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nin de Vakıflar Bankası’nın da Merkez Bankası’nın da geçmişten günümüze çalışmalarının ele alınıp incelenebileceğini dile getirdi.
Bankaların Başbakanlıktan Başbakan Yardımcılığına geçmesinin başbakanlığın başarısızlığı olarak asla görülmeyeceğini dile getiren Ataoğlu zaten yine aynı personelle çalışmaya devam edileceğini belirtti.
TAK/BRT