Türkiye ve Libya arasında 3 Ekim’de imzalanan hidrokarbon alanında mutabakat muhtırası, Yunanistan’da endişeye yol açtı.
Türkiye ile Libya arasında Kasım 2019’da imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının devamı olarak görülen anlaşma, Yunanistan tarafından “hukuk dışı” olduğu iddiasıyla tanınmazken, ülkede Türkiye’nin bölgede aktif rol oynayabileceği kaygısını yarattı.
Yunanistan, anlaşmanın imzalanmasının hemen ardından uluslararası arenada kabul görmemesi için diplomatik temaslara girişti.
-Uluslararası destek beklentisi
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, 6 Ekim’de Almanya’nın Atina Büyükelçisi Ernst Reichel ile yaptığı görüşmede Doğu Akdeniz ve Libya konularını gündeme getirdi.
Geçen pazar Mısır’a resmi ziyarette bulunan Dendias, Kahire’deki mevkidaşı Samih Şukri ile yaptığı görüşmede Yunanistan’a destek istedi.
Dendias, Yunanistan’ın Mısır ile 2020’de imzaladığı Münhasır Ekonomik Bölge sınırlandırılmasına ilişkin anlaşmayı öne sürerek Yunanistan’ın bölgede hak sahibi olduğunu iddia etti.
İkili görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Dendias, “Türkiye ile Libya arasında imzalanan anlaşma endişe verici.” ifadelerini kullandı.
Dendias, Libya hükümetini eleştirerek, “Dünyada hiçbir ülke kendisinin olmayan bir şeyi başkasına verme hakkına sahip değildir. Hiçbir hükümet egemenlik hakkı olmayan alanlarda Türkiye’ye arama hakkı veremez.” diye konuştu.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin görev süresinin sona erdiğini öne süren Şukri ise Yunan mevkidaşının aksine, Türkiye’nin adını doğrudan zikretmedi.
Pazartesi de Malta’yı ziyaret eden Dendias, Yunanistan’ın Libya’da barış, güvenlik, istikrar ve refah istediğini savunarak burada da muhtıra konusunu gündeme getirdi.
-Yunan basını
Anlaşmanın yarattığı paniğin, Yunan basınında da yansıması oldu.
Kathimerini gazetesinin haberinde, anlaşma için “Hukuk dışı Türkiye-Libya mutabakat muhtırasının tamamlayıcısının imzalanmasıyla, Ankara, Girit’in güneyinde sondaj ve araştırma gerçekleştirme çabası aracılığıyla, Yunanistan’ın egemenlik haklarının fiili olarak sorgulanmasının yolunu açtı.” ifadesine yer verildi.
Haberde, Atina’nın, Türkiye’nin bir sismik araştırma gemisini Girit’in güneyine göndermesini olası gördüğü, böyle bir durumda Yunanistan’ın da “gözetleme” amacıyla savaş gemilerini bölgeye gönderebileceği ve Mısır’ın deniz kuvvetleri ya da tatbikat aracılığıyla bölgede varlık gösterebileceği ileri sürüldü.
Yunanistan’ın muhtıranın uygulanmasını önlemek için diplomatik temaslara başvuracağı, Dendias’ın 6 Ekim’de Almanya’nın Atina Büyükelçisi ile yaptığı görüşmenin de bu çerçevede değerlendirildiği ifade edildi.
-Yunanistan’ın, kara sularını Girit’in güneyinde 12 mile çıkarma planı
Kathimerini’nin haberinde ayrıca Yunanistan’ın Girit’in güneyinde kara sularını 12 mile çıkarmasının hazırlıklarının yapıldığı ileri sürüldü.
Bu hamlenin, ikili ilişkilerde gerginliği tek taraflı hamlelerle tırmandıran tarafın Yunanistan olduğu görüntüsü verebileceği için bekletildiği iddia edildi.
Haberde, Avrupa Birliği’nden (AB) Türkiye’ye karşı yaptırım uygulamasının talep edilmesinin de Rusya-Ukrayna savaşının diplomatik alanda oluşturduğu hassas dengeler nedeniyle komplike bir hal alacağı savunuldu.
-Yunanistan ve Mısır arasında yeni anlaşma planı
Ta Nea gazetesi de adının açıklanmasını istemeyen kaynaklara dayandırdığı haberinde, Yunanistan ve Mısır Savunma Bakanlıklarının yakın zamanda “Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) alanları sınırında” ortak arama kurtarma operasyonlarına yönelik bir anlaşma imzalama hazırlığında olduğunu ileri sürdü.
-Girit’in güneyinde 12 mil ikilemi
Gazetenin bir başka haberinde de Yunanistan’ın, kara sularını Girit’in güneyinde 12 mile genişletme planını, 2020’den beri masada beklettiğine ancak bu planın diplomatik açıdan zorlukları bulunduğuna dikkat çekti.
AB ve özellikle Almanya’nın 2020’de, Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı uygulanmasını istediği yaptırımlara ilişkin talebini, Atina’nın Kahire ile imzaladığı deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına yönelik anlaşma nedeniyle reddettiği hatırlatılan haberde, Yunanistan’ın, Girit’in güneyinde kara sularını 12 mile çıkarma seçeneğinin, Türkiye’ye yaptırımlar için Brüksel’de bir pazarlık unsuru olabileceği ileri sürüldü.
Haberde, böylesi bir genişletmenin Yunanistan’ın müttefikleri arasında da tepkiye yol açabileceği değerlendirmesine yer verildi.
Yunanistan’ın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hristos Rozakis, Kathimerini için kaleme aldığı analizde, Türkiye ve Libya arasında imzalanan muhtıranın, yakın tarihte sonuçları olabileceği endişesiyle Atina’yı harekete geçirdiğini savundu.