Başbakan Ünal Üstel, Lefkoşa’da Metehan bölgesinde yapılan “Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi” ile “Millet Bahçesi” yerleşkelerine karşı çıkan bazı meslek birlikleri, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin dün düzenlediği eylemi değerlendirdi.
Başbakan Ünal Üstel, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin temellerini daha da güçlendirecek, onun kurumsallaşma yolunda attığı adımları pekiştirecek olan Cumhuriyet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi ile Millet Bahçesi projesinin hayat bulmaya başlamasını büyük bir coşku ile selamladığını belirtti.
Geçirdiği operasyon nedeniyle, hafta sonuna kadar yurt dışında olacağını vurgulayan Başbakan, açıklamasında “KKTC Cumhurbaşkanlığı” ve “Cumhuriyet Meclisi” için yeni bina yapımını ülke yöneticilerinin, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinden talep ettiğine işaret etti.
KKTC’nin kurumsallaşmasına katkı koymak, ülkede kalıcı eserler bırakmak amacıyla böyle bir talepte bulunulduğunu ifade eden Başbakan, mevcut Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binalarının yetersiz kaldığı gerçeğinin, birçok kişi tarafından kabul edildiğini söyledi.
Yan yana inşa edilecek olan Cumhuriyet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı binalarının bulunduğu arazinin yeşil alan özelliğinin korunacağını da vurgulayan Üstel, ayrıca bu alanda çok sayıda kültür ve spor kompleksinin yer alacağını belirtti.
“Lefkoşa halkının hasret kaldığı bir güzelliğe kavuşacak olması, ülkemize böylesine çok yönlü eser kazandırılması, büyük bir olaydır” diyen Başbakan, binaların yapım ihalesini üstlenen şirketin Kıbrıslı Türk işletmelerle birlikte çalışarak projeyi tamamlayacak olmasının da ülke ekonomisine artı bir değer katacağını kaydetti.
Geçmişte “Anadolu suyunun KKTC’ye getirilmesi” veya “Pandemi hastanesinin inşa edilmesi” projelerine karşı çıkanların, daha sonra bunları kullanıp memnun kaldığını ve bu itirazların yanlış olduğunu anladıklarını da ifade eden Başbakan, “Bu projede de aynı olacağını düşünüyoruz, yine itiraz edenler, bu dev projenin ne kadar gerekli olduğunu görüp yine yanlışını anlayacaktır” dedi.
Yapımına başlanan ve ülke açısından son derece önemli olan bu projeyi bahane ederek son günlerde ayrılıkçı bazı tavırların yeniden sergilenmeye başladığına işaret eden Üstel, bu ayrılıkçı ve ayrıştırıcı tavır ve yaklaşımlara meclisteki muhalefet partilerinin de katıldığını görmenin bu ülke adına son derece vahim ve üzücü olduğunu söyledi.
Başbakan Üstel, “Yapımına başlanan Cumhuriyet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi KKTC’nin varlığının ve yenidünya düzeninde iki ayrı devlet olarak var olmak istencimizin göstergesidir. Bu yerleşke KKTC’nin kurumsallaşması adına atılan önemli bir adımdır” dedi.
Sigara fabrikasından bozma Cumhuriyet Meclisi binasının misyonunu tamamladığını, bu gerçeğin ülkedeki tüm siyasi partiler tarafından da kabul edildiğini kaydeden Üstel, Cumhuriyet Meclisi için yeni bir bina yapılması konusunun daha önce defalarca gündeme getirilen bir mesele olduğunu anımsattı.
Bu çerçevede arazi tespitleri yapıldığını, ancak somut ve ileri bir adımın bir türlü atılamadığını belirten Başbakan Ünal Üstel, Cumhurbaşkanlığı binası ve çalışma ofislerinin yetersiz oluşu ve bu konuda da bir şeyler yapılması gerektiğinin bu makamda oturan her Cumhurbaşkanı döneminde gündeme getirildiğinin bilindiğini kaydetti.
Üstel, “Hal böyle iken ve yeni bir Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binasına ihtiyaç olduğu tespiti defalarca yapılmışken, bugün Cumhuriyet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin yapımına karşı çıkılmasını anlamak mümkün değildir. Ve bu karşı çıkışlar kesinlikle iyi niyetle bağdaştırılamaz” dedi.
Yeni yerleşkeye karşı çıkan kesimlerin ortaya koydukları yaklaşım ve davranışların kabul edilemez olduğuna işaret eden Üstel, yeni yerleşke ve yeşil alan yaratılması projesinin hükümet tarafından talep edilen ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından da finansmanına katkı sağlanan bir proje olduğunun altını çizdi.
“Kısaca, bu proje KKTC devleti makamları tarafından talep edilmiş, her zaman olduğu gibi Anavatan Türkiye hükümeti tarafından desteklenmiştir” ifadelerine yer veren Üstel, daha önceki hükümetler tarafından da defalarca gündeme getirilen yeni Meclis ve Cumhurbaşkanlığı binasının şimdi yaşam bulacağını kaydetti.
“KKTC’yi daha da güçlendirecek, siyasi, sosyal, kültürel ve sportif alanlarda katkı sağlayacak böylesi kapsamlı bir projeye karşı çıkanların belli ki gizli bir ajandası vardır” diyen Başbakan, Anavatan Türkiye’nin her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirtti.
Başbakan Üstel açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;
“Kimse Anavatan Türkiye’yi olduğundan farklı konumlandırmaya ve onu dünyaya şikayet etmeye kalkmasın. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs’ta barış ve huzurun güvencesidir. Kıbrıs Türk halkının her daim destekçisidir. İlginçtir, dün Türkiye’den su gelmesine karşı çıkanlar bugün yine sahnededirler. Ülkemize Türkiye’den su geldi de kötü mü oldu? Acil durum hastanesinin yapılmasına da bu kesimler karşıydılar, bu hastane yapıldı, kötü mü oldu? Türkiye’den kablo ile elektrik gelmesine de karşıdırlar, onu da getirmek için çalışacağız.
Son günlerde yaşananlara bakıldığında bir kez daha gördük ki, bu adada TC ve KKTC’nin arasını açmak isteyenler ve Türkiye’nin Kıbrıs Türkü’nün yanında olmasından rahatsız olanlar var. Türkiye’nin katkısı ile KKTC’nin gelişimi ve Kıbrıs Türk halkının refah ve mutluluğunun artması bunları her zaman rahatsız etmiştir. Etmeye de devam edecektir. Çünkü Türkiye ve KKTC arasında var olan kopmaz ve güçlü bağlar vardır. Bu bağlar KKTC’nin daha da gelişip güçlenmesini, ileriye gitmesini sağlayacaktır”.
Anavatan Türkiye’nin desteği ile hem dünyaya Kıbrıs Türkü’nü kabul ettirme, hem de bu topraklarda kurumsallaşma ve gelişme çabalarının devam edeceğini belirten Başbakan, bu yeni yatırımın bunun bir göstergesi olduğunu belirtti.
Üstel, KKTC’nin tanınması yönünde BM Genel Kurulu’nda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmış olduğu ‘KKTC’yi tanıyın’ çağrısının, bu ve benzeri eylemlere destek verenlere en güzel cevap olduğunu da dile getirdi.
Türkiye’nin bu adayı ilhak etme niyeti olmadığına da işaret eden Başbakan üstel,“Bizlerin ve Türkiye’nin tek isteği Kıbrıs Türkünün kendi devleti ve bayrakları altında bu topraklarda kurumsallaşması ve kalıcı olmasıdır. Bizler hükümet olarak bunun için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.