Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin insan hakları konulu toplantısında IV. Rum ve Loizidou kararlarının ele alındığını; toplantıda AİHM’in Loizidou kararına yönelik olarak KKTC tarafından alınan önlemlerin yeterli bulunarak incelemenin kapatıldığını açıkladı ve bu kararın bir kez daha KKTC’nin uluslararası hukuka uygun bir mülkiyet rejimi tesis ettiğini gösterdiğini belirtti.
20-22 Eylül tarihinde Strazburg’da yapılan toplantıda alınan bu kararla, TMK’nın etkinliğini teyit ettiğini vurgulayan Dışişleri Bakanlığı, karara göre TMK Yasası’na uygun bir şekilde verilecek tazminat ve takas kararlarının iade kararı kadar geçerli olduğunun altını çizdi.
Kıbrıslı Rumların KKTC sınırları içerisinde bulunan mülklerine ilişkin taleplerinin adresinin TMK olduğunun aşikar olduğuna dikkat çeken Dışişleri Bakanlığı; aynı toplantıda mülkiyet haklarına ilişkin IV. Rum kararının ilgili başlığının kapatılmamasının ise bilinen çevrelerin teknik değil, siyasi gailelerle hareket ettiğini gösterdiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklaması şöyle:
“Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin insan hakları konulu 1443 sayılı toplantısı, 20-22 Eylül 2022 tarihlerinde Strazburg’da gerçekleştirilmiştir. Söz konusu toplantıda IV. Rum ve Loizidou kararları ele alınmıştır.
Delegeler Komitesi, 22 Eylül 2022 tarihinde AİHM’in Loizidou kararına yönelik, ülkemiz tarafından alınan önlemleri etkin ve yeterli bularak, incelemeyi kapatmıştır.
Bilindiği gibi, Kıbrıslı Rumların mülkiyet hak iddialarını değerlendirmek maksadıyla 2005 yılında oluşturduğumuz Taşınmaz Mal Komisyonu, AİHM’in 2010 yılında açıklanan Demopoulos ve müteakip kararlarıyla etkin bir iç hukuk yolu olarak kabul edilmektedir. Alınan bu kararla, Komite Loizidou kararının incelemesini kapatarak TMK’nın etkinliğini bir kez daha teyit etmiştir. TMK, ülkemizdeki mülkiyet düzenine uygun olarak hak sahibi olanları koruyarak, Rum başvuru sahiplerinin tazminat, takas ve iade taleplerini değerlendirmek suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun şekilde çareler üretmektedir.
AİHM’in Loizidou kararının incelenmesi sürecinde TMK Yasası’na göre, Loizidou’nun dava konusu mülklerinin iadesinin mümkün olmadığı, ancak adıgeçenin TMK’ya müracaat ederek, tazminat ve takas talep edebileceği yönündeki tutumumuz Komite nezdinde kabul görmüştür. Böylece, Rum yönetiminin Loizidou kararına atıfla yıllardır iadenin gerçekleşmesi yönünde yaptığı propagandanın ne kadar mesnetsiz olduğu ortaya çıkarken, tazminat ve takas seçeneklerinin mülkiyet taleplerinin karşılanmasındaki etkinliği bir kez daha teyit edilmiştir.
Başka bir deyişle, alınan bu karara göre, TMK Yasası’na uygun bir şekilde verilecek tazminat ve takas kararları iade kararı kadar geçerlidir.
Bu karar, bir kez daha ülkemizin uluslararası hukuka uygun bir mülkiyet rejimi tesis ettiğini göstermektedir. Dolayısıyla, Kıbrıslı Rumların ülkemiz sınırları içerisinde bulunan mülklerine ilişkin taleplerinin adresinin TMK olduğu aşikardır.
Komite içerisinde siyasi saiklerle hareket eden Rum tarafı ve bilinen destekçileri, her ne kadar Loizidou kararının incelemesinin kapatılmasını yıllardır geciktirse de, bugün alınan karar olumludur.
Aynı toplantıda mülkiyet haklarına ilişkin IV. Rum kararının ilgili başlığının kapatılmaması ise, bilinen çevrelerin teknik değil, siyasi gailelerle hareket ettiğini göstermektedir.
Makamlarımız, bugüne kadar olduğu gibi, bundan böyle de uluslararası insan hakları standartlarını gözeterek adımlar atmaya devam edecektir.”