Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, New York’ta İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Yıllık Eşgüdüm Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Kıbrıs Türk halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınmasını ve müktesep haklarının, yani Kıbrıs Türk Devleti’nin egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün yeniden teyit edilmesini talep etmektedir” dedi.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, New York’ta bu yıl 77’ncisi düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurul çalışmaları kapmasında toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Yıllık Eşgüdüm Toplantısı’nda konuştu.
Dışişleri Bakanlığından verilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs’ta federasyonu temel alan müzakerelerde 50 yılı aşkın bir süre kaybedildiğini bu nedenle, Kıbrıs Türk tarafının, Temmuz 2017’de Crans-Montana’daki Kıbrıs konferansının çökmesinin ardından Kıbrıs’ta başka seçenekleri araştırma zamanının geldiğini ilan ettiğini hatırlatarak, İİT üye ülkelerine, tanınma çağrısı yaparak şöyle konuştu:
“Kıbrıs Türk tarafı olarak yeni vizyonumuzu, Nisan 2021’de Cenevre’de gerçekleştirilen Kıbrıs görüşmelerinde, Kıbrıs adası ve çevresinde çok ihtiyaç duyulan istikrar, güvenlik ve iş birliğini sağlayacağına dair umut ve inançla masaya getirdik. Kıbrıs Türk tarafı, adada iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde bir anlaşmanın mevcut iki devlet arasında, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde gerçekleşebileceğine inanmaktadır. Bu nedenle, Kıbrıs Türk halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınmasını ve müktesep haklarının, yani Kıbrıs Türk Devleti’nin egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün yeniden teyit edilmesini talep etmektedir.”
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, İİT üye devletlerinin KKTC‘yi resmen tanımak için süratle somut adımlar atmalarını ve Kıbrıs Rum tarafının dayattığı insanlık dışı kısıtlamaları ve ambargoların aşılmasına yardımcı olmak için Kıbrıs Türk Devleti ile ilişki kurmasını beklediklerini söyledi.
-“İslam dünyasının pek çok bölgesinde, ne yazık ki, büyük can kaybı ve göçlere yol açan savaşlar ve terörizmin olumsuz etkileri devam ediyor”
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi devletlerin Dışişleri Bakanları Yıllık Eşgüdüm Toplantısı’nda konuşmaktan onur duyduğunu ifade eden KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, “Sizlere Kıbrıs Türk halkının ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti’nin en içten selamlarını sunarım” dedi.
Toplantının yapıldığı sırada bile İslam dünyasının pek çok bölgesinde, ne yazık ki, büyük can kaybı ve göçlere yol açan savaşlar ve terörizmin olumsuz etkisinin devam ettiğine işaret eden Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:
“Silahlı çatışmalardan kaynaklanan siyasi, ekonomik ve kültürel zorluklar, İİT üye devletlerinin güvenlik ve istikrarını korumanın önündeki başlıca engellerdir. Bu koşullar altında, sürdürülebilir kalkınma ve refaha ulaşmak giderek zorlaşmaktadır.
Şüphesiz, Filistin’deki kardeşlerimize elimizden gelen her türlü desteği vermek, onların çektikleri acıları hafifletmek hepimizin sorumluluğudur. Böyle bir adım, İİT’nin dayanışma ruhuna da uygun olacaktır.
İslam dünyasının yardıma ihtiyacı olan tüm bölgelerine, bilhassa Batı Trakya/Yunanistan’daki Türk azınlığına, siyasi, ekonomik ve insani yardım sağlamak bizim ortak sorumluluğumuzdur. Barış ve güvenlik, bilim ve teknoloji, eğitim ve sağlık alanlarındaki eşgüdümlü çalışmalarımızın dünyadaki kardeşlerimizin yaşamlarında önemli etkiler yaratacağına inanıyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, Sayın Genel Sekreter’in yoksulluğun azaltılması, altyapı kapasitesinin geliştirilmesi, çevre ve iklim değişikliği ve diğer kurumsal İİT reformlarına yönelik çabalarını desteklemeye hazırız.”
– “Kıbrıs meselesi bir statü meselesidir. Gerçek şu ki, adadaki her iki halk da egemen eşittir ve bu meseleyi çözmeye yönelik her türlü çaba bu gerçeği hesaba katmalıdır”
“Uzun süredir devam eden Kıbrıs meselesinde uzlaşıya varma çabalarıyla ilgili son gelişmeleri takip ettiğinize eminim” diyen Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, KKTC’nin, yeni dinamikler karşısında tasarladığı yeni vizyonu hakkında bilgi verdi.
Kıbrıs meselesinin bir statü meselesi olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:
“Günümüzün hızla değişen ortamında karşılaştığımız sınamalarla mücadele etmek bir yıl öncesine göre daha da zorlaşmıştır. Bu paradigma kayması Kıbrıs sorunu için de geçerlidir. Bu nedenle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hem adada hem de bölgede yeni dinamikler karşısında tasarladığı yeni vizyonuna ilişkin görüşlerini bu vesileyle ifade etmeme izin veriniz.
Kıbrıs meselesi yaklaşık 60 yıldır uluslararası toplumun gündemindedir ve olmaya da devam etmektedir. Zira bütün mesele, büyük bir talihsizlik eseri, başta BM Güvenlik Konseyi tarafından yanlış teşhis edilmiştir. Kıbrıs meselesi bir statü meselesidir. Gerçek şu ki, adadaki her iki halk da egemen eşittir ve bu meseleyi çözmeye yönelik her türlü çaba bu gerçeği hesaba katmalıdır.”
– Resmen tanınma çağrısı
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs’ta federasyonu temel alan müzakerelerde 50 yılı aşkın bir süre kaybedildiğini bu nedenle, Kıbrıs Türk tarafının, Temmuz 2017’de Crans-Montana’daki Kıbrıs konferansının çökmesinin ardından Kıbrıs’ta başka seçenekleri araştırma zamanının geldiğini ilan ettiğini hatırlatarak, İİT ülkelerine tanınma çağrısı yaparak şöyle konuştu:
“Kıbrıs Türk tarafı olarak yeni vizyonumuzu, Nisan 2021’de Cenevre’de gerçekleştirilen Kıbrıs görüşmelerinde, Kıbrıs adası ve çevresinde çok ihtiyaç duyulan istikrar, güvenlik ve işbirliğini sağlayacağına dair umut ve inançla masaya getirdik. Kıbrıs Türk tarafı, adada iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde bir anlaşmanın mevcut iki devlet arasında, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde gerçekleşebileceğine inanmaktadır. Bu nedenle, Kıbrıs Türk halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınmasını ve müktesep haklarının, yani Kıbrıs Türk Devleti’nin egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün yeniden teyit edilmesini talep etmektedir.”
Müzakerelerin ancak bu koşullarda bir başarıya ulaşmasının mümkün olacağını vurgulayan Ertuğruloğlu, “Takdir edilebileceği üzere, yalnızca eşitler arasındaki müzakerelerin başarı şansı vardır. Aksi takdirde, tüm uğraşlar zaman ve enerji kaybından başka bir şey olmayacaktır.
Kıbrıs adası tek bir adadır, ancak iki devletten oluşmaktadır. Bize, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ adı altında hareket eden, bütünüyle Kıbrıs Rum devleti bünyesinde bir ‘toplum’ gibi muamele etmeye devam edildiği sürece, adada ve bölgede barış ve uzlaşı için hiçbir umut kalmayacaktır” dedi.
-“Kıbrıs Türk halkına hayatın her alanında verdiği sarsılmaz destek için Türkiye Cumhuriyeti’ne en içten teşekkürlerimi sunarım”
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkına hayatın her alanında verdiği sarsılmaz destek için Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür ederek, “Ayrıca, tüm bölgeyi etkileyen düzensiz göç sorununun ele alınmasında Türkiye’nin örnek teşkil eden çabalarından gurur duyuyoruz. 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da imzalanan ve kargo gemilerinin Ukrayna’dan küresel pazarlara tahıl ve gübre ihraç etmesine olanak tanıyan güvenli Karadeniz koridoru anlaşmasına varılmasındaki büyük diplomatik başarıyı da memnuniyetle karşılıyorum” diye konuştu.
“İİT üye devletlerinin somut adımlar atmasını bekliyoruz”
“İİT üye devletlerinin KKTC‘yi resmen tanımak için süratle somut adımlar atacaklarına ve Kıbrıs Rum tarafının bize dayattığı insanlık dışı kısıtlamaları ve ambargoları aşmamıza yardımcı olmak için Kıbrıs Türk Devleti ile ilişki kuracaklarına dair beklentimizi vurgulamak isterim” diyen Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Son olarak, İİT’nin Kıbrıs’taki duruma ilişkin ilgili kararları doğrultusunda, yani üye ülkelerin Kıbrıs Türk halkına yönelik haksız ve insanlık dışı tecridi sona erdirmek için somut adımlar atmasını; bundan sonra da değerli teşkilatınız tarafından düzenlenecek etkinliklerde Kıbrıs Türk halkına Müslüman kardeşleri arasında hak ettiği yeri alma fırsatının verilmesini temenni ettiğimi ifade etmek istiyorum. Ayrıca, İİT üye devletlerinin KKTC‘yi resmen tanımak için süratle somut adımlar atacaklarına ve Kıbrıs Rum tarafının bize dayattığı insanlık dışı kısıtlamaları ve ambargoları aşmamıza yardımcı olmak için Kıbrıs Türk Devleti ile ilişki kuracaklarına dair beklentimizi vurgulamak isterim. İlginiz için teşekkür ederim.”