İtalya’da 25 Eylül’de yapılacak genel seçimler öncesinde halk, seçimlerin öne çıkan küresel ve güncel sorunlara çare üretip üretemeyeceği konusunda ümitsizlik yaşıyor.
COVID-19 salgınıyla önce sağlık krizi ardından ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalan İtalya, salgının etkileri tam geçmeden başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın getirdiği yüksek enerji maliyetleri başta olmak üzere pek çok sıkıntının gölgesinde pazar günü seçime gitmeye hazırlanıyor.
Kritik seçim öncesinde başkent Roma caddelerinde İtalyan halkının nabzını tutuldu.
“Draghi, Avrupa’da değer ve saygı görüyordu”
Başkentin ünlü turistik mekanlarından İspanyol Merdivenleri yakınlarındaki gazete bayini işleten Roberto, seçimlerden beklentisinin sorulması üzerine, “Beklentim yok çünkü ümitsizim. Kime oy kullanabilirim bilmiyorum. Herkes bir şeylere söz veriyor ama bu sözler asla gerçeğe dönüşmüyor. Gerçekten çok zor.” dedi.
Roberto, mevcut teknokrat Başbakan Mario Draghi’nin şu ana kadar iyi idare ettiğini belirterek, “İsim vermeye gerek yok sadece (Matteo) Salvini ve (Giorgia) Meloni için değil, (Enrico) Letta da (Matteo) Renzi de (Carlo) Calenda da mevcut sorunları çözemez. Diğerlerini ve vadettiklerini görünce Draghi çok daha uygun bunun için diye düşünüyorum. Draghi, en azından Avrupa’da değer ve saygı görüyordu.” diye konuştu.
İtalya’nın bu dönemde karşılaştığı sorunların büyük kısmının küresel olduğunu ifade eden Roberto, “Sorunlar küresel ama tabii her yerde olduğu gibi spekülasyonlar çok. Spekülasyon yapanlar kazanıyor. Bütün bu artışlar sadece savaştan değil, spekülasyondan kaynaklanıyor.” ifadesini kullandı.
Restoran sahibi Stefano da şu an için en öncelikli sorunun enerji krizi olduğunu, bu krizin, işletmesine olan etkilerini ve yeni hükümetten beklentilerini şöyle sıraladı:
“Aşırı maliyetlerle karşı karşıyayız. Özelikle biz iş verenleri çok etkiliyor. İkinci öncelik ise vergilerin düşürülmesi olabilir zira bunlar çok yüksek.”
Seçimler hakkında ne düşündüğü sorusuna da Stefano, “Ümit ederim ki daha Avrupai, daha Kuzey Avrupa ülkelerinin seviyesine çıkaracak, yeni ve iyi fikirler getiren daha yeni ve taze bir hükümet oluşur.” yorumunu yaptı.
“Biz vatandaşlar bu saydığım sorunların çözülmesini bekliyoruz”
Roma’yı gezmeye gelen Floransalı Sasha da savaşın da etkisiyle enerji ve yaşam maliyetlerinin arttığına dikkati çekerek, “Biz vatandaşlar, bu saydığım sorunların çözülmesini bekliyoruz ama samimi olarak söylemek gerekirse benim bu konuda umudum az. Bana göre, bazı siyasiler nedeniyle oldukça utanç verici bir seçim kampanyası dönemini geride bıraktık. Yine de ne olacağına bakacağız. Seçimlere az kaldı. Enerji maliyetlerini, faturaları düşürmelerini bekliyoruz. Samimi olarak sürdürülebilir değil, ay sonunu getirmek zor bu fiyatlarla, süpermarkette gıda fiyatları da çok arttı.” yorumunu yaptı.
Roma’daki kadın taksi şoförlerinden Simona da seçimler için beklentisi olmadığının altını çizerek, “Genel olarak Draghi’den oldukça memnundum özellikle Avrupa’da görünürlük açısından. Seçim için iyimser değilim ama yine de oy kullanmaya gideceğim. Kesinlikle gidip bir vatandaş olarak görevimi yapacağım. Bu seçimlere büyük bir umutla yaklaşamıyorum çünkü samimi olarak söylemek gerekirse nitelikli yetişmiş insanımız yok.” ifadelerini kullandı.
“Bu seçimde oy kullanmayacağım”
Bir diğer taksi şoförü Gianpaolo ise seçimlerde oy kullanmayacağını dile getirerek, “Benim elbette siyasi görüşlerim var, her zaman oy vermişimdir, sola verdim hep ama bu seçimde oy kullanmayacağım. Bu seçimde beni temsil eden bir şey göremiyorum. Sağ zaten beni ilgilendirmiyor. Benim benimseyebileceğim öneriler getirmiyorlar.” dedi.
Vatandaş Lavigna da İtalya’da son yıllarda çok fazla teknokrat isimlerin başbakanlık yaptığını ya da seçilmemiş kişilerden oluşan hükümet kurulduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bence artık her zaman içinde teknokrat isimlerin olduğu bir hükümet olmaması gerektiğinin doğru olduğunu düşünüyorum. Bir parti ya da halk tarafından seçilmiş birileri olmalı. Bu seçimleri, benim kazanmasını istemediklerim kazanacak ama halk buna oy veriyorsa doğru olan da budur. Sağlam bir hükümet olur mu sanmıyorum.”
İtalya’da seçim kanunu gereği, seçimlere 15 gün kalmasından itibaren herhangi bir kamuoyu yoklaması yayınlanmıyor. En son 10 Eylül’de açıklanan bazı anketler, 25 Eylül’deki seçimlerden Giorgia Meloni liderliğindeki faşizan eğilimli aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI), Salvini liderliğindeki Lig Partisi ve Silvio Berlusconi liderliğindeki Forza Italia (FI) partisi ile bazı küçük sağ partilerden oluşan merkez sağ ittifakın hükümet kuracak çoğunluğu elde ederek çıkacağına işaret ediyor.