Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u kabul etti.
Kabulde, Türkiye Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, UBP Milletvekilleri Sadık Gardiyanoğlu, Ahmet Savaşan, Hasan Küçük ve Yasemi Öztürk, CTP Milletvekili Şifa Çolakoğlu, ve YDP Milletvekili Talip Atalay da hazır bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy kabulde yaptığı konuşmada, ziyaretlerin çok verimli geçtiğini dile getirdi ve kendini aileden bir olarak hissettiğini belirtti.
Meclisi ilk kez ziyaret ettiğine değinen Ersoy, bakanlığının birçok faaliyette Kıbrıs’taki bakanlıklarla iç içe olduğunu söyledi.
Kültür, sanat veya turizm faaliyetlerinin pandemi döneminde aksadığını fakat bugün yapılan görüşmelerde bu konuların geliştirilmesi yönünde gerekli istişareleri yapma fırsatı bulduklarını dile getiren Ersoy, Kıbrıs’a daha sık gelerek, hızlı yol alacaklarını temenni ettiklerini kaydetti.
Cumhuriyet Meclis Başkanı Zorlu Töre de konuşmasında, bakan ve heyetini KKTC’de görmekte mutluluk duyduğunu belirtti.
Burada bir milli dava yürütüldüğünü ve bunun da ortak bir dava olduğunu dile getiren Töre, “Kıbrıs’ta bir milli dava yürütülmektedir. Bu milli dava ortak davamızdır. Özümüzdür. Milletimiz aynıdır. Türk milletiyiz ama Kıbrıs Türk halkı burada 96 yıl Anavatan Türkiye’yi bekledi. Türk milletinden uzak kaldı. Milli ve manevi kimliğimizi koruyarak bugünlere geldik.” ifadelerini kullandı.
20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı ile Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne kavuştuğunu dile getiren Töre, harekatın ardından KKTC devletinin ilan edildiğini ve Atatürk’ün de ifade ettiği gibi Cumhuriyet’in en büyük eser olduğunu söyledi.
KKTC doğumlu olan rahmetlik Alparslan Türkeş’in evinin müze haline getirilmesine konulan katkının fevkalade önemli olduğunu söyleyen Töre, şöyle devam etti:
“Şimdi de Barbarlık Müzesi’ni restore ederek, orayı dijital bir ortamla hazırlamak ve gelecek nesillere armağan etmek yine sizlere nasip oldu. Bundan dolayı sizlere çok teşekkür ediyoruz. Milli birlik ve beraberlik içerisinde inşallah yola devam edeceğiz. Biz kendimizi Anavatan Türkiye’den ayrı düşünmüyoruz. Kıbrıs Türk halkının da burada KKTC diye milli bir devleti vardır. Bu milli devletin 15 Kasım da yeniden kutlanarak sizleri yeniden aramızda göreceğiz. Şehitlerimize de rahmet diliyoruz. Onlar bu tür eserler kazandırıldıkça şehitlerimizin de ruhları şad olacaktır.”
Şehitlere ve gazilere sahip çıkmayan bir milletin tehlikeye veya yanılgıya düşebileceğine dikkat çeken Töre, kendilerinin tüm gayretinin bir yanılgıya düşmemek olduğunu, aldanıldığı anda burasının 1974 yılı öncesine dönebileceğini belirtti.
Kıbrıs’ta artık federal bir çözümüm mümkün olmadığını söyleyen Töre, federalizm 1959-60 Zürih ve Londra Antlaşmalarında yer aldığını ancak Rumların bunu kabul etmeyip, ortadan kaldırdığını kaydetti.
Federalizme dayalı bir anlaşma için defalarca müzakere yapıldığını fakat Rum tarafının bunlara hayır dediğini dile getiren Töre, bundan sonra artık federalizme dönmenin doğru olmadığını ve dünyada federasyonların da bir bir ortadan kalktığını söyledi.
Kıbrıs’ta ortaklık cumhuriyetini ortadan kaldıranın Rumlar olduğunu dile getiren Töre, Rumlarla yeniden tek devlet çatısı altında bir olamayacaklarını çünkü Rumların Kıbrıs’ı halen ‘Helen’ olarak gördüklerini kaydetti.
Töre sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz Türküz. Türk milletinin bir parçasıyız. KKTC’yi hep birlikte kurduk. 1974 Mutlu Barış Harekatı ile birlikte Mehmetçik-mücahit burada canı cana, kanı kana katarak bir devlet oluşumuna ortam hazırladılar. Biz bugün özgürüz, geleceğe ümitle bakıyoruz. Güvenle bakıyoruz. Sizlere tekrardan hoş geldiniz diyorum. Şeref verdiniz.”