Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs’taki garantörlük görevini eksiksiz şekilde yerine getirmeyi sürdüreceğini belirterek, “Üçüncü taraflardan beklentimiz Kıbrıs meselesi hakkında objektif, tarafsız olmaları, stratejik körlüğü bırakmaları, olaylara eşit bir anlayışla yaklaşmaları ve Kıbrıs Türkü’nün hakkını, hukukunu teslim etmeleridir” dedi.
Akar beraberinde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Milli Savunma Bakan Yardımcısı Alpaslan Kavaklıoğlu ile dün Gazi Orduevi’nde düzenlenen KKTC Silahlı Kuvvetler Günü Resepsiyonu’na katıldı.
Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ve Mücahitler Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende konuşan Bakan Akar, Kıbrıs Adası’nın fethinin 451’inci, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 64’üncü, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının 46’ncı kuruluş yıl dönümünün de yaşandığı 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı ve KKTC Silahlı Kuvvetleri Günü’nü kutlayarak sözlerine başladı.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın adadaki herkes için barış ve huzurun başlangıcı olduğunu belirten Akar, “1974’teki harekatın ardından adadaki kan ve gözyaşı durmuştur.” diye konuştu.
“Kıbrıs bizim milli meselemizdir.” ifadesini kullanan Akar, Türkiye’nin adadaki garantörlük görevine vurgu yaptı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar garantörlük görevini eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, bundan sonra da getirmeye devam edeceğini dile getiren Akar, şunları söyledi:
“KKTC ile yaptığımız çalışmalarda, bugüne kadar ortaya koyduğumuz bütün çözüm önerilerine herhangi bir şekilde karşılık bulamadık. Bütün çözüm önerilerimizi, ortaya konulan bütün çözüm yollarını Rumlar uzlaşmaz tutum ve statükocu bir tavırla, kendilerini ayrıştırıp oradaki Türk nüfusunu farklılaştırarak çözümün mümkün olmaması için ellerinden gelen her türlü gayreti gösterdiler. Kıbrıs Rumları gerçekleri, oradaki Türk varlığını görmeli, Türk varlığının egemenliğini ve bağımsızlığını tanımalıdır. Onların da güven ve refah içinde yaşama hakkını kabul etmelidir. Özellikle üçüncü taraflardan beklentimiz Kıbrıs meselesi hakkında objektif, tarafsız olmaları, stratejik körlüğü bırakmaları, olaylara eşit bir anlayışla yaklaşmaları ve Kıbrıs Türkü’nün hakkını, hukukunu teslim etmeleridir. ”
Türkiye’nin anlaşmalar doğrultusunda Kıbrıslı kardeşlerinin güvenliği için yapması gerekenleri yapmaya devam edeceğini vurgulayan Akar, “Daima Kıbrıs Türkü’nün yanında olmayı sürdüreceğiz.” dedi.
Ege’de, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta ne Türkiye’nin ne de KKTC‘nin haklarının çiğnenmesine izin verdiklerini vurgulayan Akar, “Bizim görüşme ve diyalog ifadelerimizi kimse zafiyet olarak algılamasın, haklarımızı çiğnetmeyeceğiz ifademizi de bir tehdit olarak görmesin. Bunu da herkes böyle algılasın. Türkiye, Kıbrıslı kardeşlerimizin haklı davalarında daima yanlarında olmaya devam edecektir.” diye konuştu.
Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra da 1 Ağustos’u, Kıbrıs Türkü’nün bu coğrafyadaki varlığını, mücadelesini simgeleyen bir tarih olarak tanımladı.
1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nın Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığı için verdiği çetin mücadelenin önemli bir dönüm noktasını temsil ettiğini belirten Altuğra, “Bugünlere kolay ulaşılmamıştır. Halkımız bugün adada güven ve huzur içinde yaşamaktadır. Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü ile Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı kırmızı çizgimiz, vazgeçilmezimizdir. Anavatan Türkiye’ye daha sıkı sarılıp yolumuza devam etmekte kararlıyız.” diye konuştu.
Milli mücadele madalyalarının hak sahiplerine takdim edildiği törenin sonunda Bakanlar Akar ve Altuğra ile TSK komuta kademesi tarafından kutlama pastası kesildi.
