Harran Sarayı’nın gelecek yıl ziyarete açılması planlanıyor

0
135

 

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde, Orta Çağ’dan kalan Harran Sarayı’nın gelecek yıl ziyarete açılması planlanıyor.

Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının finansmanı, Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Müze Müdürlüğü koordinasyonunda Türk Tarih Kurumu Başkanlığı, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Harran Üniversitesi ve Harran Kaymakamlığı desteğiyle ören yeri kazılarını 9 yıldır yürüttüklerini belirtti.

Harran Sarayı’nda çalışmaların yıl boyunca devam ettiğini, burada Doğu Roma İmparatorluğu’ndan Emevilere, Zengi Atabeyliğinden Eyyübilere varıncaya kadar tarihi kalıntılara rastlandığını dile getiren Önal, “Kale sarayın avlusunda yaklaşık 8 metre kültür katı toprağı mevcut. Bunun ilk 4 metresi 2 katın yıkıntılarına ait, diğerleri ise diğer yerleşimciler tarafından oluşturulmuş. Mevcut arkeolojik kazılarımızda teknolojiden de faydalanıyoruz. Taşıyıcı bant sistemi 60 metre uzunluğunda ve kazılan toprak direkt kale dışına taşınıyor. Bu da kazı çalışmalarımıza büyük bir kolaylık ve hız sağlıyor.” dedi.

– Kazılar sarayın içinde yoğunlaştırıldı
Önceki kazılarda Zengiler dönemine ait bir hamam ve dikdörtgen planlı kule ortaya çıkardıklarını hatırlatan Önal, çalışmaların sarayın içine yoğunlaştığını ifade etti.
Çalışmalarda eyvanlar, salonlar ve odaların ortaya çıktığını, bu yılın başlarında avluya açılan eyvan ve buraya bağlanan 4 odadan birini açtıklarını dile getiren Önal, “Bu oda da yaklaşık 7 metre yüksekliğinde, 5 metre genişliğindeydi. Bu çalışmada bu odaya bağlanan yatak odası olarak kullanılmış bir oda da meydana çıkardık. Şu andaki kazılarımız planlanan doğrultuda avluda yoğunlaştı. Kültür katında derinleştikçe saraya ait diğer odalara da ulaşacağız. Bu odaların tuğla duvarlarının oldukça geniş olduğu tespit edildi. Çalışmalarda avluya açılan diğer eyvanlar ve odalar ortaya çıkmış olacak. Bu mekanların şehrin yöneticilerine ve komutanlara ait olduğunu düşünüyoruz. Bu kalıntıları tamamen meydana çıkarmayı ümit ediyoruz.” diye konuştu.
Harran Sarayı’nın ziyaretçilere kapalı olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Önal, şöyle devam etti:

“Şu anda ziyaretçiler oldukça görkemli olan Harran Kale Sarayı’nı göremiyor. Kazı çalışmaları devam ediyor ve tamamlanması gereken restorasyon çalışmaları da mevcut. Ziyaretçilerin kaleye ulaşması için ahşap bir köprü yapılmasını planlamaktayız. Geçen yılki çalışmalarda bu köprünün kalıntılarına ulaşılmıştı. Bu doğrultuda projesi hazırlandı. Bu proje uygulandığında önümüzdeki yıl ziyaretçiler bu görkemli Kale Sarayla buluşmuş olacak. Kalenin 2. katına bağlanacak olan yaklaşık 25 metre uzunluğundaki bu köprü hendek tabanından yaklaşık 10 metre yükseklikte olacak.
Hendek üzerine ahşap bir köprü yapıp ziyaretçileri bu muhteşem Orta Doğu’nun en büyük anıtsal görsel kalesiyle buluşturmak istiyoruz. Bu kale Orta Çağ tarihi açısında da oldukça önemli çünkü doğu Romalılar döneminde garnizon, Emeviler döneminde saray, Abbasiler ve Nümeyriler döneminde saray, Zengiler döneminde ise kaleye dönüştürülmeye başlanılıyor ve Eyyubiler döneminde 4 köşesine çokgen onbirgen kuleler yapılar tam bir kale saray görünümüne kavuşuyor. Orta Çağ seyyahlarının çoğu Sabi tapınağının da bu kalede olduğunu belirtiyor. Kazılarımız o açıdan da önemli. Sarayın tamamını, salonlarını odalarını ortaya çıkarmak kadar Sin veya Sabi tapınağıyla ilgili kalıntıları da ulaşmayı umut etmekteyiz.”

NO COMMENTS