Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, ücretler ve desteklerin iki ayda bir değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Yüzde 43,10 olarak açıklanan hayat pahalılığında, haziran ayı oranlarının yer almadığını belirten Erhürman, haziran ayında akaryakıta yapılan yüklü zamların da eklenmesiyle yüzde 55 civarında bir hayat pahalılığı oranının açıklanması gerektiği görüşünü savundu.
“Bu oran da insanların fakirleşmesini telafi etmiyor” diyen Erhürman, “Kısa vadede çözüm sağlanması için bu enflasyonist ortamda hayat pahalılığı ödeneğinin, çiftçiye ve hayvancıya verilen desteğin ve istihdam desteğinin, 2 ayda bir değerlendirilmesi gerektiğini” söyledi.
Partiden yapılan açıklamaya göre Erhürman, beraberindeki bazı milletvekilleri ile birlikte, Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen), Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) ile Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası’na (KTAMS) ziyarette bulundu. Bir grup CTP milletvekili ise Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) ile Belediye Emekçileri Sendikasını (BES) ziyaret etti.
Erhürman, ziyaretlerinde yaptığı konuşmada, “Hükümetin altı ayda bir açıkladığı hayat pahalılığı oranını, beş ay üzerinden hesaplayıp yüzde 43,10’luk bir oran belirlediğini” söyledi. “Ancak okkalı benzin zamları haziran ayında yapıldı” diyen Erhürman, halkın daha yüksek bir oranda hayat pahalılığı alması gerektiğini savundu.
Haziran ayında akaryakıta yapılan yüklü zamların da eklenmesiyle yüzde 55 civarında bir hayat pahalılığı oranı açıklanması gerektiğini belirten Erhürman, “Bu oran da insanların fakirleşmesini telafi etmiyor” dedi. Erhürman, “Kısa vadede çözüm sağlanması için bu enflasyonist ortamda hayat pahalılığı ödeneğinin, çiftçiye ve hayvancıya verilen desteğin ve istihdam desteğinin, 2 ayda bir değerlendirilmesi gerektiği, orta vadede de gelirlerin Euro’ya endekslenmesi gerektiği” görüşünü ortaya koydu.
Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan Ekonomik ve Mali İşbirliği Anlaşması hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, protokolde toplu iş sözleşmesiyle ilgili yer alan maddeye dikkat çekti.
Kendisinin başbakanlık görevini yürüttüğü dönemde de toplu iş sözleşmesi ve Kıb-Tek’in fonksiyonlarına ayrıştırılması maddelerinin yer almasından dolayı protokolü imzalamadığını hatırlatan Erhürman, ardından Ersan Saner başbakanlığındaki hükümetin imzaladığı protokolde toplu iş sözleşmesiyle ilgili maddenin yer aldığını ve bu maddenin o dönemin Çalışma Bakanı Koral Çağman’ın istifasına sebebiyet verdiğini kaydetti.
“İçinde bulunduğumuz durumdan çıkış yolu, Kıbrıs Türk halkını dünyaya açacak güven yaratıcı önlemlerdir” diyen Erhürman, “Çıkış; Ercan’ı, Mağusa Limanı’nı, mali yardım, doğrudan ticaret ve yeşil hat tüzüklerini, Euro‘ya endekslemeyi, enerjiyi, doğal gazı, karma evliliklerden doğan çocuklarımızın vatandaşlık hakkını masaya yatıran, Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruyan müzakereyi başlatmaktadır” dedi.
“Kimse size, Rum tarafının Güven Yaratıcı Önlemler paketini olduğu gibi kabul edin demiyor. Oturun ve Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarları çerçevesinde müzakere edin” diyen Erhürman, içinde bulunulan yapının sürdürülebilir olmadığını belirtti. Erhürman, yeni kapıların açılmasının önemine de işaret etti.
