IMF, ABD ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme beklentisini yüzde 3,7’den yüzde 2,9’a ve 2023 için tahminini yüzde 2,3’ten yüzde 1,7’ye indirdi.
Uluslararası Para Fonundan (IMF) yapılan açıklamada, ABD ekonomisine ilişkin 4. madde konsültasyonu kapsamındaki denetimin öncü bulguları paylaşıldı.
ABD ekonomisinin COVID-19 şokundan güçlü bir toparlanma kaydettiği belirtilen açıklamada, son derece esnek bir ekonominin avantajlarıyla birlikte benzeri görülmemiş politika teşvikinin olumlu etkileri olduğu aktarıldı.
Açıklamada, tedarik zinciri engellerinin beklenenden daha kalıcı olduğu vurgulanarak, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ve Çin’in COVID-19 salgınına karşı aldığı karantina önlemlerinin yeni endişelere neden olduğuna işaret edildi.
“Resesyondan kıl payı kurtulmasını bekliyoruz”
Enflasyondaki geniş tabanlı artışın hem ABD hem de küresel ekonomi için sistemik riskler oluşturan bir gerçeklik haline geldiği belirtilen açıklamada, on yıldan fazla süredir hedefin altında seyreden enflasyonun ardından artan enerji fiyatları ve devam eden küresel arz kesintilerinin enflasyonda önemli bir hızlanmaya yol açtığı ifade edildi.
Açıklamada, bir resesyona neden olmadan ücret ve fiyat artışını süratle yavaşlatmanın politika önceliği olması gerektiği vurgulandı.
IMF’nin açıklamasında, “ABD ekonomisinin 2022-2023’te yavaşlamasını ancak resesyondan kıl payı kurtulmasını bekliyoruz.” değerlendirmesi yer aldı.
Enflasyon tahminine de yer verildi
ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,9 büyümesinin beklendiği belirtilen açıklamada, ülke ekonomisinin gelecek yıl yüzde 1,7, 2024’te 0,8, 2025’te yüzde 1,7 ve 2026’da yüzde 2,1 büyümesinin öngörüldüğü bilgisi verildi.
IMF, nisanda yayımladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda, ABD ekonomisinin 2022’de yüzde 3,7 ve 2023’te yüzde 2,3 büyüyeceği tahmininde bulunmuştu.
Enflasyon tahminlerine de yer verilen açıklamada, ABD’de enflasyonun bu yıl yüzde 5,4, 2023’te yüzde 2, 2024’te yüzde 1,8, 2025’te yüzde 1,8 ve 2026’da yüzde 1,9 olmasının beklendiği aktarıldı.
“Hızlı toparlanmanın istenmeyen yan etkileri oldu”
IMF Başkanı Kristalina Georgieva, ABD’nin 4. madde konsültasyonuna ilişkin düzenlenen basın toplantısında, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell ve ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ile bir dizi görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi.
COVID-19 krizi sırasında ABD’de sağlanan benzeri görülmemiş mali ve parasal desteğin olumlu etkilerine işaret eden Georgieva, bunların olumlu sonuçlarının küresel ekonomideki toparlanmayı da desteklediğine dikkati çekti.
Georgieva, “Ancak hızlı toparlanmanın istenmeyen yan etkileri oldu. En önemlisi, ücret ve fiyat enflasyonunda önemli bir hızlanma oldu. Bu baskılar artık geniş tabanlı ve enerji ile gıda fiyatlarındaki artışların çok ötesine geçiyor.” dedi.
“Fed’in işaret ettiği politika faizi seyrinin doğru politika olduğuna inanıyoruz”
Georgieva, enflasyonla mücadelenin ABD yönetiminin birinci önceliği olduğunu belirterek, Yellen ve Powell ile yaptığı görüşmelerin enflasyonu düşürme taahhütleri konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmadığını aktardı.
Enflasyona karşı Fed’in çok daha sıkı bir politika duruşu izleme niyetinin sinyalini vererek tepki verdiğini anımsatan Georgieva, “Fed’in işaret ettiği politika faizi seyrinin, federal fon oranını hızla yüzde 3,5 ila 4’e çıkarmanın, enflasyonu düşürmek için doğru politika olduğuna inanıyoruz.” dedi. Georgieva, Fed’in bilançosunu küçültme kararını da desteklediklerini kaydetti.
Fed Başkanı Georgieva, “Fed’in enflasyonu düşürmede etkili olacağından, verilere bağlı kalacağından ve koşullar değiştikçe politikanın nereye gideceğini açıkça bildireceğinden eminiz. Bu sadece ABD için değil, dünya ekonomisi için de önemli.” diye konuştu.
“Son 5 yılda uygulamaya konan tarifelerin geri alınmasının açık yararlarını görebiliyoruz”
Amerikan ekonomisinde resesyon endişelerine değinen Georgieva, “ABD’nin resesyondan kaçınması için dar bir alan olduğunun bilincindeyiz. Mevcut durumun belirsizliğini de kabul etmeliyiz.” dedi.
Georgieva, ekonominin salgından toparlanmaya ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile Çin’deki karantina önlemleri gibi önemli şokların ekonomiyi sarsmaya devam ettiğini anlattı.
ABD yönetiminin istihdam yaratmaya, arzı artırmaya ve yoksulları desteklemeye yardımcı olacak vergi, harcama ve göçmenlik politikasındaki değişiklikleri savunmaya devam etmesi gerektiğini düşündüklerini kaydeden Georgieva, yönetimin politika hedefleri arasında düşük karbon ekonomisine hızlı bir geçişi kolaylaştıracak önemli politikaların da yer aldığını ve bu yasaların bir an önce onaylanmasını umduklarını ifade etti.
Georgieva, görüşmeleri sırasında ABD’li yetkililerin açık, şeffaf ve kurallara dayalı bir uluslararası ticaret sistemine olan bağlılıklarını bildirdiklerini belirterek, “Bu bağlamda, özellikle enflasyonun yüksek olduğu ve tedarik zincirlerinin gergin olduğu bir dönemde, son 5 yılda uygulamaya konan tarifelerin geri alınmasının açık yararlarını görebiliyoruz.” dedi.