Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, ülkede yerleşmiş demokratik teamüllerin dışında gelişmeler yaşandığını, ortada ciddi bir demokrasi ve meşruiyet sorunu olduğunu savunarak, “Görevi seçilene vermezsen, seçimler de devlet de değersizleştirilir, anlamsızlaştırılır” görüşünü paylaştı.
Ülkede ve partilerde seçim yapılmasının bir anlamı olması gerektiğinin altını çizen Özersay, seçilmişlere görev verilmemeye başlanmasının seçimleri anlamsızlaştıracağını ve devlete olan inancı ortadan kaldıracağını iddia etti.
BRT yayınına katılan HP Genel Başkanı Özersay, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bir siyasi partinin üyeleri bir parti başkanı seçiyorlar. Seçime giriliyor ve o parti başkanı aracılığıyla birinci parti seçiliyor ama sonrasında bir kenara itiliyor. Halktan alınan yetki bir nevi gasp edilmiş oluyor, o yetkinin gereği yapılmıyor. Faiz Sucuoğlu, süreçleri iyi yönetemedi ve iyi bir başbakan olamadı. O zaman UBP’ye görev verilmemeli ve UBP muhalefette kalmalıydı, parti başkanı bir kenara konulup bir başkasını başbakan yapmak değildi olması gereken.
Sucuoğlu, ‘DP ve YDP’yle tekrar görüşemem, etik olmaz’ dedi. Bu, UBP bu şartlarda hükümet kuramıyor demektir. O zaman demokrasi gereği bu konuşmanın sonucu UBP’nin hükümette yer almaması olmalıydı. UBP’nin hükümette kalmasını sağlamak için Genel Başkanı’nı bir kenara itip başka bir vekili başbakan yapmak meşruiyet sorunlarını başlatır, daha da derinleştirir. İnsanlar o saatten sonra daha da fazla sandığa gitmemeye, seçime ve devlete inanmamaya başlar. Bu bir kırılma noktasıdır. Anayasa’da ‘grup başkanına veya bir milletvekiline hükümet kurma görevi verilir’ denmesine rağmen ülkedeki demokratik teamüllere baktığımızda böyle bir uygulama yok.”
Özersay, “Sayın Faiz Sucuoğlu’nu Genel Başkan seçen Parti Meclisi midir? Kurultayda seçildi. O zaman Ünal Üstel’in başbakan olmasına Parti Meclisi nasıl karar verir?” diye sordu.
“Parlamenter demokrasilerde bir kişinin parti başkanı olarak seçildiğini, göreve geldiğini, hükümet kurduğunu, ancak başkan yeni bir göreve, örneğin Cumhurbaşkanlığına seçilirse ya da istifa eder veya vefat ederse o noktada partinin kurultaya gittiğini” ifade eden Özersay, şöyle devam etti:
“Kurultay ile başbakan değişir. 2010’da sayın Eroğlu cumhurbaşkanı seçilince bu oldu, UBP kurultaya gitti ve başbakan kurultay ile belirlendi. Orada bile meşruiyet sorunu vardır aslında, çünkü siz halkın başbakan olarak destekleyip oy verdiği kişiyi değiştirmiş oluyorsunuz. Şu an tablo daha vahimdir çünkü seçilmiş kişi bir kenarda duruyor, halkın milletvekili seçtiği biri başbakan yapılıyor. Sayın Sucuoğlu’nun, parti genel sekreterinin söylediği her söz havada kaldı. Cumhurbaşkanlığı açıklama yaparak, UBP organlarının seçim yapacağını söyledi ama Sayın Cumhurbaşkanı bu seçimi beklemeden karar açıkladı. Bir ülkede, bir partide seçim yapılmasının bir anlamı olmalı. Seçilmişlere görev verilmelidir. Eğer seçilmişlere görev verilmemeye başlanıyorsa seçim yapılmasının da bir anlamı kalmaz. Bu uygulamalar artarsa da ne devlete inanç kalır ne de ortada bir devlet kalır.”
Cumhurbaşkanı’nın hükümet kurma görevini verdiği Ünal Üstel’in kabinesinde büyük ihtimalle Sunat Atun’a görev vereceğini ifade eden HP Genel Başkanı Kudret Özersay, “Ekonomik akıldan yoksun yapılan alkol zammı ve elektrik zammı geri mi gelecek?” diye sordu.
Özersay, şöyle devam etti:
“Sayın Faiz Sucuoğlu, yapılan zamların geri alınması noktasında Sunat Bey’le anlaşamadıkları için görevden almak istemiş ve hükümet istifa noktasına kadar gitmiştir. Faiz Bey’in Sunat Bey’i görevden alamamasında Sayın Cumhurbaşkanı’nın da payı vardır. Sonrasında da ülkeyi bu siyasi türbülansın içine soktular. Faiz Bey, Olgun Amcaoğlu’nu bu göreve getirdi. Sayın Amcaoğlu göreve geldiğinde alkol ve elektrikle ilgili bir düzenleme yaptı, KIBTEK yönetiminde görevden almalar gerçekleşti. Şimdi Sunat Bey geri gelecek, o zaman ne olacak? Yaratılan siyasi krizin ve istikrarsızlığın vatandaşa yeni bedelleri olacak. Atun, büyük ihtimalle kendi tarzını ortaya koyacak, yine fiyatlar değişecek. KIBTEK yönetimi ne olacak? Aynı partiden aynı ortaklardan bahsediyoruz ama kurum yönetimi ve uygulamalar değişiyor. İnsanlar bunu hakediyor mu?”