Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanlık görevini devralan Mehmet Nizam, sürdürülebilir tahıl üretimi için teşvik sisteminin tekrardan ele alınıp ödeme takviminin yasa ile belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Nizam, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) yaptığı açıklamada, Mevcut teşvik sistemi ile toprağın doğru işlenemediğini, gerekli gübrelemenin yapılamadığını, dolayısıyla arzulanan rekoltenin de alınamadığını, kuraklık riskinin de arttığını belirtti.
DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ VE MAZOT DESTEĞİ TAKVİMLENMELİ VE YASA İLE GÜVENCE ALTINA ALINMALI
Hububat üretimindeki maliyet artışı ile birlikte üreticinin bir sonraki yıl ekip ekmeme konusunda kararsız kaldığını belirten Nizam, çiftçilere verilen “Doğrudan Gelir Desteği” ile “Mazot Desteğinin” günün şartlarına göre yetersiz kaldığını söyledi.
Devlet tarafından üreticiye verilen Doğrudan Gelir Desteği ile Mazot Desteğinin yetersiz oluşunun yanında ödemelerde de çok gecikmeler yaşandığını anlatan Nizam bu nedenle ödeme tarihleri belirlenip yasa ile güvence altına alınması gerektiğini söyledi.
DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ
Doğrudan Gelir Desteği’nin tahıl üretiminin mali açıdan sürdürülebilir kılınması için verilen bir destek olduğunu ifade eden Nizam, dönüm başına verilen desteğin 43 TL olduğunu, bugün bu miktarın “çerez parası” olduğunu, bu para ile eskiden 18 kilogram kimyevi gübre alınırken bugün 5 kilo alınabildiğini belirtti.
Tahılda dönüm başına 25 kilogram taban gübresi kullanılması gerektiğine dikkat çeken Nizam, Doğrudan Gelir Desteği’nin dönüm başına kilo temelinde kimyevi taban gübresi olarak belirlenmesi gerektiğini, bu durumda üreticinin gübre fiyatlarındaki değişikliğinden etkilenmeyeceğini anlattı. Nizam, üreticinin verilecek teşvikle 18 kg taban gübresi alabilmesi halinde, tahıl alanına gerekli besinin verebileceğinin altını çizdi.
Doğrudan Gelir Desteği ödeme takviminde de ciddi sıkıntılar yaşadıklarını, 2021’de ödenmesi gereken desteğin bir kısmının halen ödenmediğini belirten Nizam, yürürlükteki yasada desteğin ödenmesinin emredildiğini ancak ne zaman ödenmesi gerektiğinin belirtilmediğini kaydetti. Nizam, dolayısıyla hükümetlerin Doğrudan Gelir Desteği’ni öteleyebildiğini ve kendi uygun gördüğü zaman ödediğini anlattı.
Bu sorunun kalıcı çözümünün, ödeme takviminin belirlenip yasa ile güvence altına alınması olduğunu belirten Nizam, “nasıl ki kamu çalışanları zamanında ödeniyor, Doğrudan Gelir Desteği’nin de takvimde belirtilen tarihlerde ödenmesi gerekecek” dedi.
MAZOT DESTEĞİ
Mazot desteğinin de yetersiz bir seviyeye gerilediğini belirten Nizam, üreticinin toprağı ekime doğru bir şekilde hazırlayabilmesi ve bakım için dönüm başına 12 litre mazot harcaması gerektiğine dikkat çekti. Bugün mazot desteğinin mazota yansıtılan verginin iadesi şeklinde olduğunu ve bunun 12 litre mazotta 13 TL’ye mukabil geldiğini ifade eden Nizam, bunun da bir dönüm için harcanması gereken 12 litre mazota yarım litreden biraz fazla mazot desteği anlamına geldiğini anlattı.
Mazot desteğinin yetersiz kalması yanında ödeme tarihlerinin de Bakanlar Kurulu’nun inisiyatifinde olduğunu, geç ödemelerde çiftçinin yine mağdur olduğunu kaydeden Nizam, mazot desteğinin dönüm başına litre bazında olarak belirlenmesi, ödeme tarihlerinin de yasa ile belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Nizam, “teşvikler hükümet politikasından çıkarılıp devlet politikası haline getirilmeli” dedi.
ARPA FİYATINDA UZLAŞAMADIK… ARPANIN GÜNEYE GİDİŞİ ENGELLENMELİ
Nizam, üreticinin halen ürün fiyatının açıklanmasını beklediğini ancak Bakanlık ile henüz fiyat konusunda “uzlaşamadıklarını” belirten Nizam 2021 hasadının Toprak Ürünleri Kurumu tarafından kilosu 2.15 TL’ye alındığını, Nisan’da Devlet adına ithal edilen arpanın maliyetinin ise kilo başı 7 TL olduğunu, Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a arpa getirmenin, arpanın alış dışında kilo başı 2 TL maliyeti olduğunun altını çizdi.
Tahıl fiyatlarının zirve yapmasının etkisiyle Güney Kıbrıs’tan Kuzey’deki tahıl için talep oluştuğunu kaydeden Nizam, “Kilo başı 8.5 TL civarında teklifler alan çiftçiler var, arpanın Güney’ye gitmesinin önüne geçemezsek, paramızla da dahi arpa bulamayacağız” dedi.
Arpa fiyatlarının dünya borsası ve maliyet raporları dikkate alınarak belirlendiğini kaydeden Nizam, “Kilo başı 7 TL’yi kabul etmeye hazırız. 7 TL kabul edilmezse hasadın ciddi bir kısmı Rum’a gidecek” uyarısında bulundu.
REKOLTE 55 BİN, İHTİYAÇ 170 BİN TON
Bu yıl rekoltenin 2021’in biraz üzerinde 55 bin ton beklendiğini, yıllık ihtiyacın ekim de dahil 170 bin ton olduğunu belirten Nizam, Mart 2021 ile Mart 2022 arası 125 bin ton ithal edildiğini belirtti.
Rekoltenin hiçbir zaman 150 bine çıkmadığını belirten Nizam, 1 veya 2 kez 120 bin tonun üzerine çıktığını, ancak yeterli teşvik verilmesi, üreticinin de doğru toprak işleme ve bakım yapması halinde, ihtiyaç kadar rekolte alınabileceğine inandığını söyledi.
GELİR DÜŞÜK OLDUĞU İÇİN TOPRAĞI DOĞRU İŞLEYEMİYORUZ
Nizam, “Şu anki teşvikle bu mümkün değildir, toprak doğru işlenemediği ve gerekli bakım yapılamadığından da kuraklık olasılığı da artar. Gelir düşük olduğu için torağı doğru işleyemiyoruz” dedi.
VERİMLİ TOPRAKLAR BETONLAŞTIRILIYOR
Dünyada bir hububat savaşının verildiğini, bunun nedeninin pandeminin yanısıra, dünyanın tahıl deposu olarak bilinin Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş olduğunu kaydeden Nizam, dünya tahıl borsasında fiyatların tavan yapmasında, nüfustaki artış ve TL’nin değer kaybının da etkili olduğunu anlattı.
Tahıl savaşı ve pandeminin bir ülkenin tahıl açısından kendi kendine yeter olabilmesinin önemini bir kez daha gösterdiğini ifade eden Nizam, ancak ülkede en verimli toprakların betonlaşma uğruna kaybedilmekte olduğunu belirtti.
Nizam, “İnşaatlar için kıraç arazilerin kullanılması gerekiyor, verimli arazilerde inşaata izin verilmesi uzun vadede çok büyük kayıplara neden olacak. Verimli toprakların yasa ile koruma altına alınması gerekiyor. Toprak koruma yasası şart” dedi.
KABA YEM İÇİN MESARYA’YA SU GETİRİLMELİ
Yılda 80 bin ton mısır, 40 bin ton da soya ithalatı yapıldığını da belirten Nizam, Türkiye’den gelen suyun Mesarya’ya getirilmesiyle kaba yem (mısır ve soya) ihtiyacının da karşılanabileceğini ifade etti. Nizam şu anda Türkiye’den gelen su işlenirken gelen suyun 3’te birinin denize boşaltıldığını ifade etti. Nizam Haspolat Atık Su İşleme Tesisinden çıkan suyun büyük ölçekte üretim için yeterli bir miktar olmadığını, halihazırda kullanıldığı belirtti.
Birliğe kayıtlı 13 bin üye bulunduğunu kaydeden Nizam, üyelerinin yüzde 60-70’inin hayvancılık ile de ilgilendiğini de aktardı.
TAK/BRT