Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Nesil Bayraktar, “Covid-19 gücünü aşıyla kaybetmeye başladı. Hafif seyirli Omicron’la hastalığın etkisi giderek zayıflayacağa benziyor” dedi.
Böyle devam ederse Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 1-2 ay içinde salgının kontrol altına alındığını açıklayabileceğini belirten Bayraktar, “Aşıların hatırlatma dozları devam edecek gibi görünüyor. Aşılama sıklığı konusunda tereddütler var ama zamanla bunun da aşılacağını düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Covid-19 Bilim Kurulu üyesi, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Nesil Bayraktar, Covid-19’la geçen iki yılı Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirdi.
Bayraktar, “Bizim gibi ülkelerde süreç daha sert hissedildi” dedi.
Dünyada 3 veya 2 doz aşılı olup Covid-19 geçiren kişilerin neredeyse tüm kısıtlamalardan muaf tutulmaya başlandığını ifade eden Nesil Bayraktar, “Önümüzdeki dönemde daha etkili, sıklığı daha az olacak aşılar üretilebilir. Domuz gribiyle yaşamayı öğrendiğimiz gibi Covid-19’la da yaşamayı öğrenmemiz gerek. İki yılda fazlasıyla deneyim kazandık” şeklinde konuştu.
Bayraktar, “Önümüzdeki yıllarda da salgınlarla mücadele edeceğimiz gerçeğini görmemiz gerek. Ekonomi ve sağlık alanında hangi tedbirleri alacağımızı planlamalıyız” dedi.
“SALGIN GÜCÜNÜ AŞIYLA KAYBETMEYE BAŞLADI”
“Covid-19 gücünü kaybediyor mu?” sorusu üzerine Bayraktar şunları kaydetti:
“Virüslere bağlı tüm salgınlarda olduğu gibi Covid-19’da da salgının kontrol altına alınması için iki yol vardı. Bunlardan biri ve bence en değerlisi aşının bulunması ve yaygın kullanımı, diğeriyse sürü bağışıklığıydı. Nispeten daha ağır seyirli olduğunu bildiğimiz Delta ve Alfa varyantlarında aşı kullanımı devreye girmişti. Aşılarla birlikte ölüm oranı ve hastaneye yatış gerektiren semptomatik vaka sayısı giderek azaldı. Geçtiğimiz bir yılda aşılarla süreç kontrol altına alınmaya çalışılırken arkasına Omicron ortaya çıktı. Son derece hızlı yayılan bu varyant toplumun önemli bir kısmını etkiledi ve etkileme devam ediyor. Ancak salgının gücünü kaybetme şekli belirttiğim gibi aşı ile başladı. Covid-19 hafif seyirli Omicron ile giderek daha da zayıflayacağa benziyor.”
“DSÖ 1-2 AY İÇİNDE PANDEMİNİN KONTROL ALTINA ALINDIĞI AÇIKLAYABİLİR”
Dr. Nesil Bayraktar’ın “Normal hayata ne zaman dönebileceğiz?” sorusuna yanıtı ise şöyle oldu:
“Salgın seyirleri konusunda bize benzer ülkeleri takip ediyoruz. 3 doz aşılı veya 2 doz aşılı olup Covid geçirmiş kişiler neredeyse tüm kısıtlamalardan muaf tutulmaya başlandı. İtalya, Fransa önümüzdeki günlerde maske kısıtlamasını kaldıracak gibi görünüyor. İngiltere, kişisel sorumluluk altında yasal düzenlemeyle ‘izolasyon’ sürecini tavsiye noktasına çekmeye karar verdi. Kıbrıs’ın güneyinde de benzer yaklaşımlar söz konusudur. Salgın tedbirlerinin gevşemesiyle beraber test zorunluluğu da yavaş yavaş kalkacaktır. Salgın seyri bu şekliyle devam ederse Dünya Sağlık Örgütü’nün 1-2 ay içinde pandeminin kontrol altına alındığını açıklayacağını düşünüyorum.”
“DOMUZ GRİBİ GİBİ COVİD-19 İLE YAŞAMAYI ÖĞRENMEMİZ GEREKİYOR”
Kısıtlamaların esnetilmesini de değerlendiren Dr. Nesil Bayraktar, şunları söyledi:
“Dünya nüfusunun önemli bir bölümü Covid-19’la karşılaştı. Aşılama oranları birçok ülkede yüzde 50’nin üzerine çıktı. Salgının başında iki temel hedef vardı; birincisi hastalanan kişilerin kaybedilmemesi, ikincisi de sağlık sisteminin kapasitesinin aşılmaması. Aşının ölüm oranlarını düşürmesi ve yatarak tedavi alınacak ciddi hastalık oluşmasını önlemesi, salgın kontrolündeki her iki hedefi destekledi. Bu noktada domuz gribiyle yaşamayı öğrendiğimiz gibi Covid-19’la yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Kaldı ki geçtiğimiz iki yılda bu konuda insanlık olarak fazlasıyla deneyim kazandık. Tüm bunlarla birlikte ne yazık ki hâlâ aşıya erişimi olmayan ülkeler var, yetersiz olmakla birlikte aşı desteği sürüyor. Bu ülkelerde salgın henüz etkisini yitirmiş değil.”
“DAHA ETKİLİ, AŞILAMA SIKLIĞI DAHA AZ OLACAK AŞILAR ÜRETİLEBİLİR”
Aşılar hakkında da konuşan Bayraktar, aşılanma sürelerinin ve sayılarının artık milyon ölçeğinde olan meta analizlerle belirlendiğini söyledi.
Dr. Bayraktar, şunları belirtti:
“Covid-19 yapısı nedeniyle sürekli mutasyona uğradığından bugün için yüzde yüz etkili bir aşıdan söz etmek mümkün değil. Ancak kesin bir bilgi var ki aşılar hastalığın seyrini hafifletiyor ve ölüm riskini önemli ölçüde azaltıyor. Önümüzdeki zamanda çok daha etkili ve aşılama sıklığı daha az olacak aşılar üretilebilir. Hatırlatmak isterim ki domuz gribi aşısı çıktığında da benzer tepkiler sergilenmişti. Ancak bir yıl sonra H1N1’in (domuz gribi) grip aşısına eklenmesiyle tek doz uygulamasına geçilebilmişti. Bu durum Covid-19 için de geçerli olabilir, bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Şu aşamadaki çalışmalar ışığında Covid-19 aşı rapelleri ( hatırlatma dozları) devam edecek gibi görünüyor.”
“KISITLAMALAR BİZİM ÜLKEMİZDE ETKİN SONUÇ VEREMEDİ”
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Nesil Bayraktar, Covid-19’la geçen 2 yılı ise şu sözlerle değerlendirdi:
“Bu süreç bizim gibi toplumlarda ne yazık ki daha sert hissedildi. Başlangıçta, dünyanın yeterli bilgisi yoktu. Doğal olarak kapanmalarla kontrol sağlanmaya çalışılmıştı. Bunun ekonomik sonuçları birçok ülkede olduğu gibi bizler için de ağır oldu. Bilgi elde edildikçe kapanmalar yerini kısıtlamalara bıraktı. Kısıtlamalarsa ne yazık ki bizim ülkemizde etkin sonuç veremedi. Karar alma mekanizmaları ne kadar doğru çalışırsa çalışsın, denetim ve yaptırım konusunda yetersiz kalındı. Ekonomik kaygılar ve izolasyon sürecinin psikolojik zorluğu göz önüne alındığında toplumsal refleks ‘hastalığı gizleme’ seviyesine geldi.”
“AŞILAMA SIKLIĞI KONUSUNDA TEREDDÜTLER VAR AMA ZAMANLA AŞILACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Aşılarla sürecin kendiliğinden rahatlamaya başladığını ifade eden Nesil Bayraktar, şunları da kaydetti:
“Bu dönemde en üzücü olan dünyanın her yerinden yükselen aşı karşıtlığı sesiydi. Şimdi de aşılama sıklığı konusunda tereddütler var. Zamanla bunun da aşılacağını düşünüyorum. Salgınların tarihine baktığımız zaman insanlık, izolasyon yöntemleri, ilaç ve aşı konusunda müthiş yol kat etti ancak ülkeler arası nüfus hareketleri gerek zorunlu gerekse farklı nedenlerle arttı. Bu da salgınların ortaya çıkmasını da yayılmasını da kolaylaştırdı. Önümüzdeki yıllarda da salgınlarla mücadele edeceğimiz gerçeğini görmeli, ülke olarak hem ekonomi hem de sağlık alanında tedbirlerimizin ne olacağını planlamalıyız.”
TAK/BRT