Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Malya/Bağlarbaşı Şehitlerini Anma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Kıbrıs Türk halkının azınlık olmayacağını, devletten ve egemenlikten vazgeçilemeyeceğini” belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajında şu ifadelere yer verildi:
“Enosis hedefli olarak 21 Aralık 1963 tarihinde başlayan Rum-Yunan saldırıları 1964 yılının ilk aylarında da yoğunlaşarak devam ederken, 8 Mart 1964 tarihinde de Bağlarbaşı (Malya) köyü hedef alındı. EOKA’cılar ile Rum ve Yunan askerlerinden oluşan büyük bir kuvvet ağır silahlarla Bağlarbaşı köyünü hedef alırken, bir avuç TMT mensubu iki gün devam eden bu saldırılara karşı direnmiş, şehitler ve yaralılar verilmiştir. Köy içerisine giren Rum-Yunan askerleri ile EOKA’cılar köy camisine Yunan bayrağı asarken, hasta vatandaşlarımız yataklarında katledilmiş, esir alınanlar kurşuna dizilmiş ve her türlü vahşet sergilenmiştir. Bunları unutmak mümkün değildir.”
“HALKIMIZI 1974 ÖNCESİNE DÖNDÜRECEK BİR ANLAŞMA DA ASLA KABUL EDİLEMEZ”
“1974 öncesinde Kıbrıs’taki Türk bölgelerine ve Bağlarbaşı (Malya) köyüne yapılan Rum-Yunan saldırıları, halkımıza yönelik olarak yapılan katliamlar, yaşanan vahşet ile zulüm 1974 öncesine dönülemeyeceğinin ana nedenleridir” diyen Tatar, mesajında devamla şunları kaydetti:
“Halkımızı 1974 öncesine döndürecek bir anlaşma da asla kabul edilemez. Kan ve canla yaratılan vatanımız ile devletimizden, egemenliğimizden, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünden ve Türk askerinden de vazgeçmemiz asla mümkün değildir.”
“KIBRIS’TA ADİL, KALICI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ANLAŞMANIN YOLU EGEMEN EŞİT İKİ AYRI DEVLETİN VARLIĞINA DAYALI ÇÖZÜMDEN GEÇMEKTEDİR”
“Amacımız, Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşamaya ulaşmaktır” diyen Tatar, “Bunun da yolu gerçekleşmesi mümkün olmayan federasyon hayalinden değil, gündeme getirdiğimiz ve müzakere masasına koyduğumuz egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözümden geçmektedir. Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen bu önerimizden de geri adım atacak değiliz” ifadelerini kullandı.
Tatar, mesajını, “Kıbrıs’ta Türklüğün onur ve şerefi ile özgürlük ve bağımsızlık uğruna toprağa düşen aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anarken, gazilerimizi de saygıyla selamlıyorum” diyerek sonlandırdı.
