Kıbrıs Türk Psikologlar Derneği, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının ve savaşın, sosyal medya üzerinden evlere girdiğini ve özellikle çocukları etkileyebildiğine işaret ederek, “çocukların bu süreçte savaş hakkında bilgilendirilmeye ihtiyaçları olacağını, onların soru sormasına izin vererek bu duygularının giderilmesine yardımcı olunması gerektiğini” kaydetti.
Dernek, ebeveynlerin bu süreçte çocuklarının yaşlarına uygun olmayan haberler, resim ve görüntülere maruz kalmamaları için gerekli önlemleri almaları ve bu konuda ev içi sohbetlerde kullanılan dile özellikle dikkat etmeleri gerektiğini de vurguladı.
Kıbrıs Türk Psikologlar Derneği Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Yrd. Doç. Dr. Bengü Berkmen, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının başlamasıyla birlikte, Ukrayna-Rusya arasındaki savaşı büyük bir endişe ve üzüntüyle izlediklerine işaret etti.
Savaşın sebep olduğu sonuçların, her iki tarafın sürekli güncellediği rakamlardan çok daha ağır bedellere neden olduğunu ifade eden Berkmen, “Savaş insanların yaralanması, sakatlanması, ölmesi, ailesini, arkadaşlarını ve sevdiklerini kaybetmesi demektir” dedi.
Savaşlarda sivillerin ve özellikle çocukların daha çok ölmesi ve kayba uğramasının, yaşamın ve toplumun tüm alanlarına yayılması anlamına geldiğini ifade eden Berkmen, şöyle devam etti:
“İnsanlar savaşlarda tarihlerini, kimliklerini ve yaşayan değerlerini içeren sosyal bir dünyanın yok olmasına şahit olmaktadırlar. Savaş sırasında ölüm riski ile iç içe olmak ya da ölüme yakından tanıklık etmek kişilerde bir takım psikolojik sıkıntılara yol açmaktadır. Bireyin kendine ve topluma giderek uzaklaşması, yaşanılan korku, acı ve şiddetin kişilerde yarattığı olumsuz sonuçlar yıllarca etkisini göstermektedir. Yaşanan travmayla birlikte savaş mağdurlarında şiddet duygusu artabilmekte, kaybedilen temel insani değerlerin yerini şiddet ve saldırganlık içeren davranışlar alabilmektedir.
Kuşkusuz savaş en fazla mağdurlarını etkilese de günümüzde televizyon, internet veya amatör çekimlerle (hiçbir sansüre maruz kalmadan) sosyal medya üzerinden evlerimize, odalarımıza kolayca girebilen savaş sahneleri hem izleyen yetişkinleri ama özellikle çocukları örseleyici biçimde etkileyebilmektedir.
Kendi tarihinde savaşı görmüş ve travmatik etkilerini bugünkü kuşaklarda da görebildiğimiz Kıbrıs toplumu olarak bu süreçte çocukların savaş hakkında bilgilendirilmeye ihtiyaçları olacağını unutmamalıyız. Bu anlamda, ebeveynler çocuklarının bu konuda bir sıkıntısı/rahatsızlığı olduğunu düşündükleri takdirde çocuklarına kavrayabilecekleri düzeyde ne olduğunu anlatmaları gerekmektedir. Çocuklar belirsizlik ya da güvensizlik hissettiklerinde kaygı ya da korku duyarlar.”