Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Uluslararası Final Üniversitesi’nde düzenlenen “Ombudsmanlık ve Gençliğin Hak Arama Kültürü” temalı konferansa katıldı.
Uluslararası Final Üniversitesi’nde düzenlenen, Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’un konuşmacı olduüu “Ombudsmanlık ve Gençliğin Hak Arama Kültürü” temalı konferansta bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’deki ombudsmanlık kurumunun çalışmaları ve Kıbrıs konusunda değerlendirmede bulundu.
Cumhurbaşkanlığı açıklamasına göre, Tatar, KKTC, devletler topluluğu içerisinde yerini alırken 20 yıl önce Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın önerisi ile ombudsman müessesesinin kabul gördüğünü ve gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını, o günden bugüne çeşitli denetçilerle KKTC adına bu görevin yerine getirilmekte olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Tatar; uluslararası camialardaki toplantılara katılmak suretiyle KKTC’nin tanıtımının, farklı ülkelerle iletişiminin sürmekte olduğunu ve bunun da ülkemiz adına olumlu bir durum teşkil ettiğini ifade etti.
“Gençlere tavsiyem şudur; elinizdeki imkânları değerlendirip aldığınız eğitimle hakkınızı her zaman savunun ve başarıya ulaşın. Her zaman umutla geleceğe bakıp güçlü olun ve haklı davamızın korunmasında iradenizi ortaya koyun. Bu dava hepimizindir.”
Cumhurbaşkanı Tatar, şunları kaydetti:
“Bu bir hak arayışıdır. Ombudsmanlık, vatandaşın devlete olan güveninin sağlanması ve devamı için kurum, kuruluş ve kamu görevinde bulunan herhangi bir müessesede görülen haksızlık ve mağduriyetin, vatandaşlar tarafından sorgulanabilmesi için direkt başvurabileceği bir makamdır. Türkiye Cumhuriyeti ile aramızdaki temasların gerek Türk Devletler Teşkilatı’nda, gerekse İslam ülkelerinde, KKTC Ombudsmanının kabul görmesi, bizim için güzel bir gelişmedir. Ben ombudsmanın önemli bir müessese olduğunu düşünüyorum. Hem Türkiye Cumhuriyeti’nde hem de KKTC’de, vatandaşların mağduriyetlere karşı hak arayışının olması, devletin bu imkânı vermesi çok önemlidir. Bu da dünyadaki itibarımızı artırmaktadır. İnsan hakları, en fazla saygı duyulan kavramlardan biridir. Vatandaşının hakkına sahip çıkan bir devletin itibarı ve diğer ülkeler nezdindeki duruşu da, her türlü olumlu sonucu doğurmaktadır.
Kıbrıs meselesi, özünde bir insan hakları meselesidir. Burada, uluslararası antlaşmalara bağlı olarak verilen varoluş mücadelesi vardır, iki ayrı halk ve devlet vardır. Bu iki halkın mücadelesinde, insan hakları bakımından Kıbrıs Türk halkının mağdur olduğunu görmekteyiz. Osmanlı Devleti’nin 1878’den sonra adanın İngiltere’ye kiralanması ile Türk bayrağının gönderden indirilip İngiliz bayrağının çekilmesi ile Kıbrıs Türkü en hüzünlü günlerinden birini yaşamıştır.
Türk askerinin 1960 antlaşmaları ve 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtı ile adaya geri dönmesi, Kıbrıs’ta yeni bir dönemin başlamasına neden olmuştur. Kıbrıs Türk halkı artık bağımsızlığına kavuşmuştur. O günden bugüne devletin yapısı da güç kazanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti de Kıbrıs Türk halkının tamamen arkasındadır. Bizim için önemli olan Türkiye Cumhuriyeti’nin fiili etkinliği ile Kıbrıs’ta bir antlaşma olabilmesi için egemen eşit iki devletin iş birliğidir. İnsanın en değerli varlığı, özgürlüğüdür. Kıbrıs Türk halkının da, hakkını arayarak geleceğe daha güvenli ve umutla bakabilmesi, en büyük temennimizdir.
Gençlere tavsiyem şudur; elinizdeki imkânları değerlendirip aldığınız eğitimle hakkınızı her zaman savunun ve başarıya ulaşın. Her zaman umutla geleceğe bakıp güçlü olun ve haklı davamızın korunmasında iradenizi ortaya koyun. Bu dava hepimizindir.”
Cumhurbaşkanı Tatar, konferansa katkı koyan herkese teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.